İnsanız ya; bazen yoksulun, mağdurun, ezilmişin, yardıma ihtiyaç duyan insan veya hayvanların yanında oluruz.

İnsanlık bunu gerektirir çünkü bizler duygusal insanlarız. Gerekirse cebimizdekini, gerekirse yiyeceğimizi veririz.

Veririz vermesine de ya sonra?

İşte sorun burada; sonrası insan olduğu i

Rize’yi yasa boğdu, Rize arkasından ağladı.

Şöyle geçmişe bakıyorum, bir bürokratın ölümüne ne kadar üzüldük.

35 yıllık meslek hayatımda Rize’de görev yapan bir bürokrat için Rize bu kadar üzülmedi. Yüzünden gülücük eksik olmayan, her kesime kapısını açan, her insanı kucaklayan ve insanl

Önceki gün sabah rahmetli Emniyet Müdürümüz Altuğ Verdi ile uzun bir sohbet ettik. 11’deki randevuma 10.30’da gittim. Sekreter odasında kameradan beni gören müdürüm oradan seslendi “ Başkan gel, gel” dedi.

Önce özel kalem müdürü salona kadar gitti, baktı müdür salonda; bana seslendi müdür bey seni istiyor

Ekonomik sıkıntıların yaşanacağı dönemlere geldik.

Kartlar patlayacak; kredi borçları ödenemeyecek. Kısacası hem esnaf, hem de vatandaş zor durumda kalacağı bir dönemi yaşıyoruz.

Defalarca yazdım. Defalarca uyarılarda bulundum. Bizim tek para kaynağımız ÇAY ve çay sezonu bitimi ile birlikte Rize mete

Ticarette bir terim var; bunu öğrendim

Hele ki ticarete atılınca işi daha kolay öğrenme şansım oldu.

Ne hayallerle iş yerini açtım, ancak bir yerlerde eksik var.

Eksiklik tabii bizde…

İşi bilmiyorsan, kendin yapamayacaksan ve işten anlamıyorsan işin de ticaretinde garanti değil.

Bitmez Rize’de gündem…

Kimse de bitirmeye çalışmıyor zaten.

Her siyasi dönemde birileri sen ben kavgasına girince ‘BİZ’ olamıyoruz!

Sen ve ben tartışması olunca da yatırımlar olsun, hizmet akışı olsun kilitleniyor.

Tabii bunun kaybını Rizeli yaşıyor.

Babadan kalan bir sosyal demokratlık, Karaoğlan derlerdi rahmetli Ecevit,

Rahmetli Babam Ecevit sevdalısıydı. Babadan bize tek miras Ecevitçilik’ti. Onun yolunda ilerlediğim dönemlerde Mesut Yılmaz ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdim.

Ancak solculuğumdan hiçbir şey kaybetmedim.

�

Rektör Hüseyin Karaman ile ilgili yaptığımız haber sonrasında gazetemizi ve bizleri arayanların sayısı artmaya başladı.

Rize’de neler oluyor, neler dönüyordu da bizim haberimiz yoktu?

Bizde kendimizi haberci sanıyorduk!

35 yıldır bu meslekteyim ancak demek ki biz gazetecilik değil, hazır haberci

Rize’de neler dönüyor. Hiçbirinden haberimiz olmuyor. Neler varmış neler?

Biz uyuyoruz.

Rize kimlerin elinde kaldı. Hani derler ya padişahım çok yaşa!

Ama biz bu kelimeyi kullanmayız. Padişah işini yapsın, bizde işimizi. Bizimde eksiklerimiz olursa bizi de eleştirsinler. Bu konuda kimseye küsmeyiz

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi ile ilgili bazı şikâyetler sürekli bizlere gelmekteydi. Eğitim zarar görmesin, Cumhurbaşkanımızın ismini taşıyan üniversite itibar kaybetmesin diye frene basa basa ayağım ağırdı ve artık freni bırakma kararı aldım.

Saldım artık…

Şikâyetler üst üste gelmeye baş