İlçe ve beldelerin adayları açıklanmadı.
Henüz ses yok. Yakın bir tarihte adaylar açıklanacak. Bu süre içinde aynı ilçede, aynı beldede yaşayan insanların o kadar çirkinlikleri bize geliyor ki, duymak bile istemiyoruz.
Kuyu kazmaya başlayanlar var.
Çeşitli yerlere mektuplar yazıp, yıllarca dostluk yaptığı başkanlarını şikâyet etmeye kadar giden, sokakta çeşitli dedikodular yapan aday adaylar var.
Siyasetin çirkin yüzlerini görmeye başladım. Bunlar siyasette olmaması gereken davranışlar. Siyaset belki bugün var. Süresi çok az ancak yarın yüz yüze bakacağın insanın arkasından dedikodu yapmak kadar çirkin bir şey olabilir mi?
Yazık çok yazık.
Aynı yola yürüdüğün insan için aynı yerde, aynı bölgede çeşitli dedikodular yapmak hiçbir zaman insanlığa yakışmaz. Yarın o insanın yüzüne nasıl bakacaksın?
Ben bunlar için karaktersiz insanlar diyorum. Bunlar için insan bile demek çok zor. Tabii bunları siyasetin başında olan ilin başında olan insanların iyi değerlendirmesi gerek.
Derler ya ‘ Yiğidi öldür, hakkını ver’ ilçelere ve beldelere baktığımızda çok fazla başarılı olan belediye başkanı bulmak zor.
Bir gazeteci olarak son 5 yıla baktığımızda Ardeşen Belediye Başkanı Hakan Gültekin, Çamlıhemşin Belediye Başkanı Osman Haşimoğlu, Derepazarı Belediye Başkanı Yakup Samangül, ilçeler olarak başarılı bulduğum başkanlar.
Beldelere baktığımızda Kendirli Belediye Başkanı Alaettin Serdar, Muradiye Belediye Başkanı Musa Süreyya Balcı yine başarılı belde başkanları olarak gözümüze çarpmakta. Diğer belediye başkanlarını fazla başarılı bulmuyorum. Tabii bu kişisel olarak benim görüşüm, bunlar arasında ikinci sırada yer alacak olanlar ise İyidere Ahmet Mete ve Hemşin Halim Bekar sıralamaya girebilecek başkanlardan bazıları.
İnsanları çalışmaları ile çevreye verdikleri enerji ve işleri ile değerlendiriyoruz.
Tabii siyaset nasıl değerlendirir bilemiyorum ancak toplumda yer alması ve topluma faydalı olması, hizmetleri bizim için ön plana çıkmakta.
Tabii başarılı insanları taşlamak çok kolay. O insanları ikinci plana çıkartmak yine siyasetin içinde yer alan çıkan sözler ile yıpratmaya çalışmak aslında o bölgeye yöreye ve daha da önemlisi vatandaşlarına yapılacak en büyük kötülük olacaktır.
Bir yandan siyasetin dalgası içinde boğuşmaya çalışırken diğer taraftan vatandaşlar düşünülmeli. Bilinmelidir ki siyasi çekişmelerin nihayetinde en büyük zararı yine vatandaş çekmektedir.
Siyasette çekişmek, daha iyisi için kıyasıya yarışmak elbette olağan dahası olması gereken durumlardır. Fakat burada öncelik kamuoyunun çıkarlarıdır.
Kamuoyunun çıkarlarının olmadığı bir yerde siyaset boş tenekeden çıkan sesten farksız olacaktır.
Akılcı siyasetli günler temennisiyle…