Cumartesi hafta sonu olması nedeniyle gazetemizde izin günü.
Bende şöyle esnafın dertlerini dinleyeyim. Konu konuyu açar diyerek esnaf ziyaretlerinde bulundum. Tabii ağlayan ağlayana, ama gözyaşı yok; sadece iç ağlama.
Tıpta derler ya “ İç kanama var” aynen öyle. Esnaf ağlıyor ancak içten ağlıyor, bir dostuma uğradım.
Anlattıklarını aynen yazıyorum…
‘Cuma günü çekim vardı. Tabii karşılığı 5 yerden gelecekti. Bir gün önceden 5 kişiyi aradım ve bana olan çeklerini ödeyip ödeyemeyeceklerini sordum. SIKINTI YOK dediler. Para yarın elinde dediler. Bende 5 tanesinden ikisi yatırsa benim işimi görüyor diye düşündüm. Ertesi gün yanı çek günü saat 2’de tekrar aradım. Bir ikisi telefona bakmadı. Diğerleri baktı ve para beklediklerini söylediler. Saat hızlı bir şekilde ilerliyor ve telefonlarımı sıklaştırmaya başladım. Bu arada Rize’de bir esnaf arkadaşım beni aradı ve telefonda ağlıyordu. Ne oldu diye sordum. Bana “ ACELE GEL” dedi sadece, bir sorun vardı diye düşünerek koşarak gittim. Baktım kalabalık icra müdür yardımcısı, avukat çırağı, polisler ve memurlar var. Hayrola diye sordum arkadaşım üzgün ve aniden bir üst kata çıkmaya başlayınca peşinden koştum. Kendine bir şey yapmasın diye ona “ Saktın aptallık yapma” dedim. Olayı sordum. Bir tüccardan aldığı mallar vardı ve ödemesini yapamamış malların yüzde 80’i de iş yerinde duruyordu.
İcra müdür yardımcısı iki de bir ben müdür yardımcısıyım diyerek hava atıyordu; ona ağzının payını verdim. Süre istedim ve kefili olduğumu söyledim. Avukat yoktu sadece ayak işlerine bakan çırak vardı. İş yerime döndüm ancak bana borçlulardan tek bir tanesi bile çekini ödemedi. Bunun üzerine Ordu’dan pastacı bir arkadaşımdan nakit istedim. Kredi kartından para çekerek bana gönderdi ve saat 5’edoğru çekimi yatırabildim.
Bu bir esnafın bana anlattıkları. Şöyle büyük esnaf ve tüccarlara bakıyorum, ikisine daha uğradım. Rize’de kalbur üstü esnaflar, aynen dediklerini aktarıyorum “ Yılbaşı nedeniyle devlet ödenekleri, müteahhit paralarını ödemiyor, ödemeyince bizde zor durumda kaldık. Ancak devlet yılbaşı nedeniyle paraları istiyor. Yeni yıla sarkmasın, sarkarsa faiz ve cezası var. Şimdi söyle gazeteci biz ne yapalım” diyorlar.
Evet, tüccar ve esnaf haklı!
Şubat ortalarına kadar ödenek yok. Devlet para akışını kesmiş, yıllık bütçe var. Belki daha uzun sürebilir. Canlı para piyasaya sürülmeyecek.
Peki, ne olacak?
Ben de bilmiyorum doğrusu, ben de devlete iş yaptım…
Bir dostumdan borç aldım süresi geçti, ben de devleti bekliyorum deyince.
Çok daha beklersin, dediler.
Evet, çok daha bekleyeceğiz. Vergi borcumuz faizi ile kesildi ve kesilecek. Sigorta pirimi yine faizi ile kesilecek.
Peki, biz alacaklarımızı faizsiz alacağız. Biz faiz istemeyiz. Devlet haram yesin, biz istemeyiz, yeter ki paramızı versin diyor esnafımız.