10 Ocak bugün, gazetecilerin bayramı, bayram mı?
Hakları ellerinden alınmış, kimliğini kurumların bile kabul etmediği gazeteciler, kimliği kabul görmeyen ancak gazeteci olduğunu söylediğinde biraz olsun itibar gören, halkı aydınlatan kişiler.
Derler ya 4’üncü güç.
Nerede çok merek ediyorum!
Basın bir ülkenin 4’üncü kuvveti demek, biz hiç görmedik!
Devletin bize verdiği sarı basın kartlarının kurumlara geçmediği güç! Nasıl oluyor ise biz hala çözemedik…
Bazen söyleriz,, O eskidendi KUŞ..
Evet, o eskidendi.
1983’lü yılların ortalarında başladım bu mesleğe. O tarihlerde sarı basın kartı olan Rize’de çok az kişi vardı. Parmakla gösterilirdi. Şimdi ise Rize’de 43 kişide sarı basın kartı var. Ülke genelinde ise 30 binin üzerinde. Ülkemizde 81 ilin belki de 79’unda aarı basın kartını belediyeler bilmekte ve basın mensuplarına kolaylık göstermekteler.
Nasıl mı?
Otopark konusunda.
Bazı illerde kaliteli restoranlar yüzde 20 indirim, bazı oteller yine yüzde 25’lere varan indirimler yapmakta.
Rize’de ise gazeteci misin?
Sarı basın kartlarına itibar yok. Bir yıldır bazı manda kafalara bunu anlatamadık. Ama işine geldiği zaman şunu yaz derler. Bizi iyi yazın derler, biraz aleyhte yazdığında ise “ Olmadı, biz dostuz” diye hayıflanırlar.
Birçok ilde sarı basın kartı olan ve aracına iç işleri bakanlığı kartı olarak bilinen şimdi ise Cumhurbaşkanlığına bağlanan kartlar var.
Bunu köy muhtarı basın mensuplarına vermedi veya bakkaldan almadık!
Bu devletin gerçek gazetecilik yapan insanlara verdiği kart. Hemde 40 dereden su içirerek verilen kart. Ama maalesef biz bunu Rize Belediyesi’ne anlatamadık.
Çok denedik ama olmadı. Kafaları basmadı.
Ne kadar uğraştıysak, ne kadar mücadele ettiysek işte “ Meclisten geçmedi” sözü ile karşılaştık.
Beyni çalışan insan komşu illere sorar. Gazetecilere otopark konusunda sağladığınız kolaylık ne diye?
Onu bile sormayan, basın mensuplarını kendi yazarları gibi kullanmaya çalışan zihniyeti bir türlü ikna edemedik.
Gazeteciler Bayramı, olsa ne olur, olmasa ne olur…
1961 yılında bu mesleğin emekçileri bir mücadele verdi. Allah rahmet eylesin, onlara saygılıyız. O dönemlerde 212 basın kanunu geçmesine rağmen bu basın kanununu bugün teknoloji çağında olduğumuz dönemde kabullendiremiyorsak bir yerde bir aksaklık var.
Ya biz yanlış anlatıyoruz, ya bunlar anlamak istemiyor!
Hadi bugün bayram, peki ne değişti hayatımızda?
Ekonomik olarak güçlü müyüz, haklarımız verildi mi? Geçmişte sarı basın kartlarının uçaklarda yüzde 50, telefonda yüzde 50, yıldızlı otellerde yüzde 50, indirimleri vardı. Şimdi ise kimlik yerine geçmeyen kartı neyleyeyim.
İtibarsızlaştırılan gazeteciliği ne edeyim! Tabii bunun altında elbette yalaka tayfası çok, işini aşırmak için her önüne gelene BABA diyenler de var. Onları bu mesleğin yüz karası olarak nitelendiriyorum.
Bugün bayram; sevinelim çocuklar, balon alalım, uçurtma uçuralım, şeker alalım…
Geçelim o işleri… Öyle gazeteci meslektaşlarımız var ki EKMEK alamıyor. Neyin bayramı, yoksulluğun, itibarsızlaştırılan gazetecilerin bayramı mı bugün.
Adı bayram…
Hadi olsun, bir kere dediler ya , 10 Ocak Gazeteciler bayramı, bizde uyduk bu kurala.
Tüm meslektaşlarımın daha iyi koşullarda yaşaması dileği ile 10 Ocak gazeteciler gününü kutluyorum.