HABER MERKEZİ

ABD’de Trump sonrası dönemde izlenen dış ticaret politikalarının dünya ticareti üzerinde belirleyici olmaya devam ettiğinin altını çizen Çillioğlu, “Şu anda gözlemlenen, ABD’nin ithalatta yüksek vergiler uygulayarak rakiplerini sınırlamaya çalıştığı ve bu stratejiyi bir tür ekonomik silah olarak kullandığıdır. Bu yaklaşımın kararlılıkla sürdürüldüğü görülüyor. Bize en yakın coğrafyada ve doğrudan etkileyici konumda olan başlıca gelişmeler; Rusya-Ukrayna savaşı, Suriye ve İsrail politikalarıdır. Bunları takiben, İran’daki gelişmeler ile Ermenistan, Azerbaycan, Nahçıvan ve Zengezur Koridoru’na ilişkin süreçler de dikkatle izlenmelidir” uyarısında bulundu. Tüm bu gelişmelerin, ülkemiz açısından olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğuracağına da vurgu yaptı.

 ARZ-TALEP DENGESI BOZULDU

 İlk çeyrekte öne çıkan gelişmelerle ilgili görüşlerini paylaşan Çillioğlu, “Pandemi döneminde yavaşlayan ticaret, sonrasında ihtiyaç duyulan malların üretimindeki artışla yeniden hareketlendi. Bu süreçte Türkiye’nin Orta Asya ve çevresindeki ülkelere yönelik ticaret hacmi önemli ölçüde büyüdü ve taşımacılık faaliyetlerinde ciddi artışlar yaşandı. Ancak bugün geldiğimiz noktada taşımacılık sayılarında düşüş gözlemleniyor. Bu azalma, piyasadaki yerli ve yabancı araç sayısının fazlalığıyla birleşince, arz-talep dengesizliği doğurdu. Sonuç olarak, navlun fiyatlarında hızlı ve dikkat çekici bir düşüş yaşanıyor. Ne yazık ki bu durum, sektör adına endişe verici bir tabloyu beraberin de getiriyor” ifadelerini kullandı.

MALIYETLER CIDDI ORANDA ARTTI

Çillioğlu, yaşanan gelişmelerin gelir gider dengesinde nasıl bir değişime sebep olduğuna dair görüşlerini de aktardı: “Şu anda ülkemizde ciddi şekilde kronikleşmiş bir enflasyon sorunu yaşanmaktadır. Bu durum, başta sabit giderlerimiz olmak üzeUND Yönetim Kurulu Üyesi Faysal Çillioğlu, uluslararası ticaretin yılın ilk üç ayında genellikle yavaşlama eğilimi gösterdiğini ve 2025 yılında da bu durumun taşımacılık sektörünü olumsuz etkilediğini belirtti. Çillioğlu, Nisan ayından sonraki dönemde ise küresel ticaretin seyrine paralel olarak taşımacılık faaliyle tüm maliyet kalemlerinde ciddi artışlara yol açarken, buna karşılık gelirlerimizi aynı oranda artırmakta zorlanıyoruz. Ticaretimizin büyük ölçüde dövizle ve borçlanmaya dayalı yatırım modeli üzerine kurulu olması, enflasyonist ortamda nakit paraya ulaşmayı hem maliyetli hem de zor hale getiriyor. Uygulanan sıkılaştırma politikaları ve düşük kur politikası nedeniyle sıcak para akışı da ciddi şekilde kısıtlanmış durumda. Bu da ticareti neredeyse durma noktasına getirmiştir. Sıcak para, kayıt dışı gelir elde eden ve vergi beyanında bulunmayan kişiler tarafından, çoğunlukla gayri yasal ve sabit duran değerlerde (örneğin altın ve diğer değerli metallere) değerlendirilmektedir. Ayrıca yüksek faizli finansal enstrümanlara yöneldiğini de duyuyor ve gözlemliyoruz. Tüm bu gelişmeler, gelir-gider dengemizde ciddi bozulmalara neden oldu ve bu dengesizlik artarak devam etmektedir

.” YABANCI ARAÇ SAYISINDA ARTIŞ VAR!

Yaşanan hangi sorunlar sizi daha fazla etkiledi? Çözüm için nasıl bir yön izlenmeli diye sorduğumuz Çillioğlu, “Son dönemde, Türk Cumhuriyetlerinden Türkiye’ye çok sayıda yabancı plakalı aracın, ülkelerine yük almak amacıyla boş olarak giriş yaptığı gözlemlenmektedir. Bu araçların, herhangi bir kısıtlayıcı önlem olmaksızın ülkemize boş giriş yapmaları, Türkiye plakalı araçlar açısından kısa, orta ve uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu duruma kalıcı bir önlem getirilmediği takdirde, Türkiye plakalı araçlar Türk Cumhuriyetlerine yönelik taşıma pazarından, düşük navlun gelirlerine karşın yüksek maliyetlerle baş edemedikleri için çekilmek zorunda kalacaklardır. Bu gelişmenin, ülkemizin sürdürülebilir mal ve hizmet ihracatı açısından olumsuz ve yıkıcı sonuçlar doğuracağı açıktır” şeklinde cevap verdi.

BÖLGE NAKLIYECILERI AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYOR

UND Yönetim Kurulu Üyesi Faysal Çillioğlu, Karadeniz Bölgesi’ndeki uluslararası taşımaların ilk çeyrekteki durumunu değerlendirirken, uluslararası ticaretteki yavaşlamanın etkilerine dikkat çekti. Çillioğlu, “Yılın ilk üç ayında uluslararası ticaret genellikle yavaşlama eğilimi gösterir. 2025 yılında da bu eğilim devam etti ve taşımacılık sektörü bu duraksamadan olumsuz etkilendi” dedi.

 Çillioğlu, “Ne yazık ki, yaşanan hiçbir gelişme bizim için gerçek anlamda bir fırsat yaratmadı” diyerek yaşanan zor duruma dikkat çekti. Çillioğlu, “Zira içinde bulunduğumuz bölge, kaderi gereği; ambargoların, sıcak savaşların ve son dönemde bunlara eklenen ekonomik ve finansal savaşların etkisi altındadır. Bu koşullar altında, yalnızca ayakta kalabilmek ve varlığımızı sürdürebilmek bile bizim için bir başarı, hatta bir “fırsat” olarak değerlendirilebilir. Bu anlamda evet, sadece mevcudiyetimizi koruyabildiysek, bunu bir fırsata dönüştürebildiğimizi söyleyebilirim” diye konuştu.

 SARP BEKLENEN PERFORMANSI GÖSTERIYOR

Sarp Sınır Kapısındaki giriş çıkış gümrük işlemleri ve uygulamalardaki son durum hakkında da görüşlerini paylaşan Çillioğlu şanları aktardı: “Sarp Sınır Kapımız, fiziki yapısı itibarıyla çıkış ve giriş yönlerinde kendisinden beklenen performansı büyük ölçüde yerine getirmektedir. Özellikle çıkış yönünde, Gürcistan makamlarının TIR kabul kapasitesine bağlı olarak günlük 800’lü rakamlara rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Elbette bu kapasite, tüm koşulların ideal şekilde işlemesi durumunda mümkündür. Giriş yönünde ise, zaman zaman yüklü araçlarda yaşanan sorunlar ve mevcut park alanlarının yetersizliği nedeniyle saha tıkanmakta, bu da doğal olarak TIR kabul sayısını olumsuz yönde etkilemektedir. Sahanın fiziki yetersizliği, dışarıdan bakıldığında “gümrük çalışmıyor” algısına neden olabiliyor. Ancak biz sahada yaşanan tüm gelişmelerin farkındayız. Gümrük sahasında yaşanan tıkanıklıkların önemli bir kısmı, taşıması yapılan eşyaların izin süreçlerine bağlı olarak ortaya çıkan evrak eksikliklerinden ve bu nedenle sahada beklemek zorunda kalan araçlardan kaynaklanmaktadır. Bu durumda, gümrük personelinin elinden gelenin fazlasını yaptığına inanıyoruz. Bu vesileyle, başta Sayın Kaçkar Bölge Müdürümüz olmak üzere, sınır kapılarımızda görev yapan tüm müdürlerimize ve gümrük çalışanlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.