NURBAY USTA
Kalp Şeklindeki Göl, Ezgilerle Dolu Bir Tanıtım Sahnesine Dönüştü
Türkiye’nin “Sakin Şehir” (Cittaslow) unvanlı nadide yerlerinden biri olan Artvin’in Şavşat ilçesi, bu kez yalnızca doğal güzellikleriyle değil, yüreklere dokunan ezgileriyle de hafızalara kazındı.
Etkinlik sunuculuğunu Belediye Yazı İşleri Müdürü Filiz Özcan’ın yaptığı Şavşat Belediyesi Halk Müziği Korosu, Belediye Başkanı Durmuş Aydın’ın öncülüğünde, ilçenin tanıtımı ve kültürel değerlerinin yaşatılması amacıyla Karagöl ve Arsiyan Dağları eteklerinde eşsiz bir müzik yolculuğuna çıktı.
Geçtiğimiz haftalarda elim bir trafik kazasında ağır yaralanan ve halen yoğun bakımda tedavi gören Mutlu Aydın için düzenlenen konserle duyarlılığını ortaya koyan koro, bu kez doğayla iç içe, turizm potansiyeli yüksek bölgelerde gerçekleştirdiği performansla bir tanıtım seferberliğine imza attı.
Kalpten Kalbe Türküler: Karagöl’den Arsiyan’a Uzanan Kültürel Yolculuk
Havadan bakıldığında kalp şeklini andıran, dört tarafı ormanlarla çevrili eşsiz doğa harikası Karagöl, bu özel etkinlikte adeta bir sahneye dönüştü.
Koronun türküleri, gölün yüzeyinden yankılanarak doğaya karıştı; her bir ezgi, Şavşat’ın hem doğasını hem ruhunu yansıttı.
Koronun ardından yönünü 2600 rakımlı Arsiyan Dağları’nın eteklerine çeviren ekip, Balık Gölü çevresinde de türküleriyle bölgenin doğal güzelliklerini tanıtma misyonunu sürdürdü.
Son durak ise Pınarlı Köyü’nde bulunan ve bölgenin önemli turistik noktalarından biri olan Disharo Tesisleri oldu. Burada da misafirlere unutulmaz bir türkü ziyafeti sunuldu.
Başkan Aydın’dan Vurgulu Mesaj: “Türkülerle Kurulan Tanıtım Seferberliği”
Etkinliğin Karagöl ayağında duygusal ve vizyoner bir konuşma yapan Şavşat Belediye Başkanı Durmuş Aydın, kültürel etkinliklerin ilçenin tanıtımı açısından büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Başkan Aydın şu ifadelere yer verdi:
“Bugün buraya sadece türkü dinlemeye değil, Şavşat’ın güzelliklerine ses olmaya geldik. Burası sadece bir göl değil; yürek şekliyle, doğasıyla, havasıyla, sesiyle Şavşat’ın kalbidir. Biz bu kalpten yükselen türküleri hem ülkemize hem de dünyaya ulaştırmak istiyoruz.”
“Bu türküler, yalnızca nota değil; geçmişin izleri, kültürün taşıyıcısıdır. Şavşat’ımızın cennet köşelerini tanıtmak, doğayla müziği birleştirmek ve ilçemizi hak ettiği yere taşımak için bugün buradayız. Bu etkinlik, bir tanıtım seferberliğidir. Her biriniz bu yürüyüşün gönüllü neferisiniz.”
“Kıymetli arkadaşlar; siz sadece bir koro değil, bu ilçenin sesi, vicdanı, hafızasısınız. Mutlu Aydın kardeşimiz için verdiğiniz konserle nasıl yüreklerimize dokunduysanız, şimdi de bu doğa ile iç içe etkinlikte ilçemizin değerlerini duyuruyorsunuz. Belediyecilik yalnızca fiziki hizmet değil; kültürün, birlikteliğin, gönül işinin de önderliğidir. İşte Şavşat Belediyesi Korosu bu anlamda bir gönül köprüsüdür.”
Doğa, Müzik ve Tanıtım Bir Arada: Katılımcılar Ezgilerle Mest Oldu
Başkan Aydın’ın konuşmasının ardından sahne alan koro, Artvin’in özgün ezgileri, Karadeniz’in horon ritimleri ve Anadolu’nun ortak sesiyle dinleyenlere büyüleyici bir atmosfer sundu.
Akordeon, tulum ve bağlama eşliğinde okunan türküler, Karagöl’ün doğasına fon müziği gibi yayıldı. Katılımcılar zaman zaman eşlik etti, kimi zaman duygulandı, kimi zaman horona durdu.
Disharo Sosyal Tesisleri’nde de devam eden program, hem Şavşatlılara hem de bölgeyi ziyaret eden turistlere unutulmaz anlar yaşattı.
Kültürle Büyüyen Şavşat: Tanıtım Etkinlikleri Sürecek
Belediye yetkilileri, bu tür kültürel ve tanıtıma yönelik etkinliklerin artarak süreceğini, gençlerin sanata ve kültüre daha fazla yönlendirilmesinin amaçlandığını belirtti.
Özellikle doğal zenginliklerle kültürel mirasın birleştiği bu tür etkinlikler, Şavşat’ın yalnızca bir doğa cenneti değil, aynı zamanda bir kültür başkenti olma iddiasını da güçlendiriyor.
“Şavşat’ta Kültür Konuşacak, Sanat Konuşacak, Kardeşlik Konuşacak”
Şavşat Belediyesi Korosu’nun doğa ile sanatın el ele verdiği bu anlamlı yolculuğu, Şavşat’ın geleceğine bırakılmış kültürel bir miras olarak hafızalara kazındı.
Yankılanan türküler sadece dağlara değil, yüreklere de dokundu. Ve bir kez daha anlaşıldı ki: Vefa, birlik ve sanat; Şavşat’ta aynı masada oturuyor.