Sendika tanitim toplantilari kapsaminda Rize’ye gelen Aktif E?itim-Sen Genel Ba?kan Yardimcilari Selim Biçer ve Yusuf Gül ile Rize ?l Temsilcisi Cengiz Yildirim, 53 Gazeteciler Derne?i’ni ziyaret ederek MEB Yasa Tasarisi’ni de?erlendirdi.

Biçer, burada yapti?i açiklamada, “Milletimizin tüm bireyleriyle payda?i oldu?u Milli E?itim Bakanli?i, e?itimi milli bir mesele olarak ele alip de?erlendirmesi gerekirken son yillarda siyaset kurumlarinin varli?ini ispat ve güç gösterisi için kullandi?i yap-boz tahtasi haline gelmi?tir. Bakanlik, fi?leme iddialari, tasfiye ve kiyimlar, tayin ve terfilerin “liyakat” yerine siyasi, sendikal vb. referanslar ön planda tutularak yapilmasi, dershanelerin halka ra?men “dönü?türme” kilifiyla “kapatmaya” çali?ilmasi milletin kabulü olmadan “ben yaptim oldu” manti?iyla bir gecede, meclis TV’nin kapali oldu?u saatlerde, gizlice yapilan köklü sistem de?i?iklikleri gibi e?itimin yapisini temelden sarsacak uygulamalariyla tarti?ilir hale gelmi?tir. Meclis Milli E?itim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’ndan birkaç küçük de?i?iklikle geçen ve kamuoyuna “dershaneler kanun tasarisi” olarak lanse edilen ve bu hafta Meclis Genel Kurulu’na gelecek olan torba kanunda, “dershanelerin zorla dönü?türülmesi/kapatilmasi” ile ilgili düzenlemelerin yaninda en az dershaneler konusundaki dayatma kadar keyfili?e açik, demokrasinin gereklerine aykiri ve milletin talep ve beklentilerini hiçe sayan pek çok de?i?iklik de yer almaktadir” dedi.

ADAY ÖĞRETMENLER?N GELECEĞ? KEYF? UYGULAMALARA EMANET

Biçer,?öyle devam etti: “En az dört yillik fakülteyi bitirdikten sonra KPSS’yi kazanarak atanan ö?retmen adaylarinin, tasarida kriterleri net olarak çizilememi? performans de?erlendirmesine tabi tutulacak olmalari, ardindan objektif olmadi?i gerekçesi ile ö?rencilere bile uygulanmayan sözlü sinava alinacak olmalari bürokratik kademelerde yüzlerce e?itimcinin maruz kaldi?i tasfiye ve kiyimlara on binlercesinin daha eklenece?inin i?aretidir.Adayli?inin birinci yilinda ba?arisiz olan ö?retmenlerin ikinci yil bir ba?ka ilde görevlendirilmesi uygulamasinin bir cezaya dönü?ebilecek olmasi, göreve yeni ba?layan ö?retmenlere baski yapilmasina ve mesleki heyecanlarinin yok olmasina neden olacaktir. Göreve yeni ba?layan ö?retmenlere uygulanan adaylik e?itimlerinin niteli?i arttirilmali ancak kadroya geçi?te yapilmasi öngörülen sözlü sinav uygulamasi iptal edilmelidir. Yurtdi?ina e?itim almak amaciyla gönderilecek ö?rencilerin seçiminde yazili sinavin yaninda sözlü sinavin da yapilacak olmasi, sözlü sinavda, genel alan bilgi düzeyini ölçmeye yönelik objektif de?erlendirmenin sadece yüzde 20’lik bir paya sahip olmasi, sözlü sinav soru ve cevaplarinin önceden hazirlanma zorunlulu?unun bulunmamasi, sözlü sinavlarin özellikle kayit altina alinmasina izin verilmeyece?inin belirtilmesi, sözlü sinav komisyonunun sadece üç ki?iden olu?masi ve hangi unvan ve yeterliliklere sahip olacaklarinin tasarida net olarak ifade edilmemi? olmasi gibi hususlar, de?erlendirmelerin sübjektif olmasina ve bilimsel kriterlerin di?inda yanli ö?renci seçimlerine neden olacaktir.

Yurtdi?ina gönderilecek ö?rencilerin seçiminde yazili sinav sonuçlari yeterli görülmelidir. Sözlü sinav yapilmasi halinde; sinavin, sorulari ve cevap anahtarlari önceden hazirlanmali, uygulama süreçleri objektif ve bilimsel gerekliliklere uygun hale getirilerek kamera ile kayit altina alinmalidir.”

DÖNÜŞÜM DEĞ?L ANAYASA ?HLAL?

Ortaö?retime veya yüksekö?retime giri? sinavlarina hazirlik niteli?indeki ö?retim faaliyetlerinin Bakanlik gözetiminde açilabilecek çe?itli kurslar listesinden çikartilarak yasaklanmasi konusuna de?inen Biçer, “Anayasamizin 48. Maddesinde yer alan ‘Herkes diledi?i alanda çali?ma ve sözle?me haklarina sahiptir. Özel te?ebbüsler kurmak serbesttir.’ hükmü ve 42. maddesinde yer alan ‘Kimse, e?itim ve ö?renim hakkindan yoksun birakilamaz”, “E?itim ve ö?retim kurumlarinda sadece e?itim, ö?retim, inceleme ve ara?tirma ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.’ hükümlerine aykiri olarak ö?rencilerin akademik geli?imlerine katki sunacak e?itimlere katilma özgürlüklerini ellerinden almaktadir. Uluslararasi bilim sinavlarinda ülkemizin akademik ba?arilari istenilen düzeyde de?ilken bu uygulama e?itimde di?er ülkelerle aramizdaki uçurumu daha da arttiracaktir. Ayrica bu uygulama, bir üst ö?renime geçi?te yapilan merkezi sinav sisteminin halen devam ediyor olmasi, bölgesel farkliliklar ve ö?retmen açi?i gibi nedenlerle e?itimde firsat e?itli?inin sa?lanamami? olmasi nedeniyle velilerin, çocuklarinin akademik düzeylerini arttirmak için ba?ka arayi?lar içerisine girmesine sebep olacak, özel derslere olan talebi arttiracak ve merdiven alti dershanecili?i tetikleyecektir. Ö?rencilerin akademik geli?imlerine katki sunmak amaciyla kurulan etüt e?itim merkezlerinin 12 ya? ve altindaki ö?rencilere yönelik olarak faaliyet gösterecek ?ekilde yeniden düzenlenmesi söz konusu ya? grubunun üzerinde olan ö?rencileri ma?dur edecektir.” dedi.

“E?itim hakki ve te?ebbüs hürriyetini engellemesi nedeniyle Anayasamiz ve devlet olarak tarafi oldu?umuz Uluslararasi hukuka aykiri bu anlamsiz düzenlemeden derhal vazgeçilmelidir.” Diyen Biçer, ?öyle devam etti: “Yüzbinlerce insani ilgilendiren düzenlemeler, milletin talep ve beklentileri do?rultusunda, hakkaniyet ilkelerine uygun olarak yapilmalidir. Ö?retmen ?stihdam Projeksiyonlari Stratejileri Projesi” ile 2023 yilina kadar olan süreçte ö?retmen arz ve talebini izlenebilir duruma getirdi?ini iddia eden Milli E?itim Bakanli?inin, halen atama bekleyen yakla?ik 300 bin ö?retmen adayi varken dershanelerde çali?an on binlerce ö?retmenin atamasinin yapilaca?ini söylemesi gerçekçi görülmemektedir. Ayrica, MEB’in yapti?i sözlü sinavlardaki keyfi uygulamalarin tarti?ildi?i bir dönemde MEB bünyesinde istihdam edilecek dershane ö?retmenlerinin sözlü sinava tabi tutulacak olmalari, keyfi uygulamalarin artarak devam edece?i, dershanelerin zorla dönü?türülmelerine kar?i çikan kurumlarda çali?an ö?retmenlerin MEB tarafindan cezalandirilabilecekleri endi?esini arttirmaktadir. Dönü?üme tabi olan kurumlarin ö?rencilerine yapilacak devlet deste?inin net olarak ifade edilmemi? olmasi sistemin sürdürebilirli?ini tarti?ilir hale getirmektedir. Kaldi ki yillardir devlet okullarinin temel ihtiyaçlarinin kar?ilanmasi için gerekli olan ödene?i göndermeyen bakanli?in dönü?üm programina tabi kurumlarin ö?rencilerine devlet deste?ini hangi kaynaktan sunaca?i merak konusudur. ?l E?itim Denetmenleri ile Bakanlik Denetçilerinin Maarif Müfetti?i ünvaninda birle?tirilmesi ve tamaminin Rehberlik ve Denetim Ba?kanli?ina ba?lanmasi söz konusu olup ayni i?i yapacak ayni ünvana sahip ki?ilerin farkli özlük haklarina sahip olmasi hükümetin “e?it i?e e?it ücret” politikasi ve hakkaniyet ilkeleri ile ba?da?mamaktadir. Hatta yapilan de?i?iklikler, denetim sistemini makul ko?ullarda bilimsel öngörülere uygun olarak düzenlemekten uzak olup, denetim mekanizmasinda ki?iye özel yapilmi? bir düzenleme olarak tarihe geçecektir.Aslinda burada temel sorun, anilan düzenlemelerin kimlerin faydasina ve nelerin kar?ili?inda yapildi?inin net olarak açiklanamami? olmasidir.Niyet milletin faydasi ise bunun milletten gizli ve millete ra?men yapilmasi mümkün de?ildir. Millete ra?men israr edilmesi halinde “küçük bir müdahalenin birkaç nesli ilgilendirdi?i” e?itime yapilan usulsüz müdahalelerle ülkemizin yarinlari karanli?a mahkum edilmi? olacaktir.

Kaldi ki tasarinin kamuoyunda tarti?ilmaya ba?lanmasi bile e?itim çali?anlari arasinda ötekile?tirmelerin ba?lamasina, bakanlik merkez ve ta?ra te?kilatlarinda çali?ma bari?inin bozulmasina ve toplumun huzursuz olmasina yetmi?tir.

Aktif E?itim-Sen olarak milletin vekillerini milletin menfaatlerini koruma, talep ve beklentilerini kar?ilama konusunda göreve davet ediyoruz.”