Çocuğunuz birinci sınıfa başlayacak, kayıt işlemleri gerekçesiyle okula gidiyorsunuz eşten dosttan duyduğunuz bir öğretmeni soruyorsunuz, işte idarecinin beklediği an; işlemlerimiz yapılırken idareci, öğrencinizin sınıfa kaydı için bir miktar ödeme yapmanız gerektiğini söylüyor.
Veli olarak ama okulda para istemek yasak, devlet okulları ücretsiz değil miydi? Ne ödemesi diye soruyorsunuz utanarak. İdareci; ödeme değil bağış, gönüllü bağış yani kibar dille isteniyor. Vermezseniz olmaz, verseniz durum yok. Bir de herkes öğretmenini seçecek ben bağış yapmasam öğrencim okulun en kötü öğretmenine ya düşerse, diye düşünüyorsunuz. Mecbur ödüyorsunuz.
Bilindik, yaşandık senaryolar hep!
Peki, milli eğitim bakanı, milli eğitim müdürleri, valiler; ekranlara çıkıp herhangi bir şekilde para istemek yasak diyor mu? Demiyor ben kendi adıma duymadım. Millî eğitim bakanı okullar açıldığında kayıt kabul dönemlerinde, velilerden hiçbir başlık altında; aidat, bağış alınmayacak dememiş miydi?
Ya bu müdürlerin haberlerden, yasalardan haberi yok; ya da bakanlar okullara bir kuruş ödenek ayırmıyor da idareciler, bu yollara mecbur kalıyor ve biz velilerden isteniliyor.(Devletin yapacağını veliler yapıyor).
Milli Eğitim Bakanlığı harekete geçti.
Öğrenci ödevleri sadece ‘yardımcı kitaptan’ verip öğrenci velilerini külfet altına sokan; okul yönetimleri ve öğretmenlere bakanlık dur dedi.
MEB'in ücretsiz kitap dağıtmasına rağmen bunu yetersiz bulan öğretmenlerin velilere yardımcı kitap aldırttığı, bunun da vatandaşların bütçesine ağır yük getirdiği belirtilmişti. MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük imzasıyla yayımlanan genelgede; öğretmenlere, "Dağıtılan kitaplar dışında kitap aldırmayın" talimatı verildi. Ders kitap ve gereçleriyle ilgili mevzuatın yeniden düzenlendiğini belirten Büyük, geliştirilen veya güncellenen öğretim programları temelinde hazırlanan ders kitabı, öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitaplarının eğitimde niteliği artırmaya hizmet edecek şekilde hazırlandığını vurguladı.
Mevzuat, ilgili yazılar ve konuyla ilgili bakanlıkça daha önceden yapılan duyurulara rağmen okullarda yardımcı materyallerin sınıf içerisinde kullanıldığını ifade eden Büyük, şunları kaydetti: ''Materyallerden ödev verildiği ve dolayısıyla velilerin de eğitim materyallerini almaya mecbur kaldıkları bakanlığımıza ulaşan duyumlardan anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bakanlığımızca öğretmen ve öğrencilerimize dağıtımı yapılan ders kitaplarının dışındaki diğer yardımcı ders araçlarının öğrencilerimize aldırılmaması, kullanımı konusunda zorlayıcı tutum içerisinde bulunulmaması ve velilere maddi sıkıntı oluşturacak uygulamalardan kaçınılması, yönetici ve öğretmenlerimizin bilgilendirilmesi için valiliklerce her türlü tedbir alınacak.''
MEB’in açıklamasını uygulayan okul var mı?
Yok.
Yine yardımcı kitaplar aldırıldı sadece kitap değil sınıfların her türlü gereçlerini veliler alıyor. Bu nasıl devlet okulları diyoruz. Veliler olarak özel okullar gibi para veriliyoruz. Gerçi param olsa da özele vermem ama bu şartlarda özele versek daha iyiydi.
Tek çocuk okutmak nerde birden den fazla çocuk okutmak nerde.
Veli hangi birine yetişecek bunu düşünen var mı elbette yok. Bir çocuk okutan veli bu durumdan rahatsız değil.
İlkokullarda sınıflara, sınıf anneleri seçilir. Sınıf annesinin görevi sınıfın eksiklerini tamamlamak, birlik sağlamak, öğretmene yardımcı kol olmaktır. Öyle sınıf anneleri var ki havalarda uçuyorlar.
Misal; sınıfa tül yapılacak stor olmalı! Dolap olacak renkli şekilli olmalı! Yok efendim şimdi icat oldu sıralara minder yaptırılacak. Buyur buradan yak.
Çocuk hiç mi zorluk görmeyecek. Çocukların hayatını bu kadar kolaylaştırmamalıyız. Bizler nasıl okurduk. Ya da sizler nasıl okudunuz? Bizim zamanımızda sobamız vardı. Ne tül ne kaynak kitap, ne perde vardı.
Neyin çabasında neyin havasındayız?
Bırakın gösterişi, havayı okutmak istiyorsan; çok paran var ise, git bir tane durumu olmayan öğrenciyi okut, onun eksiklerini hallet. Çocuk okutmak öyle kolay değil lakin lüks okutacaksan gidip özele vereceksin. Devlet okuluna değil. Başkalarının cebine karışmayacaksın.
Bu tip velilere oldum olası sinir olurum.
İlkokulda 3 çocuğum okuyor.
Artık yetiştiremiyorum. İnsanın sinirleri bozuluyor. Veli olarak okula gitmeye bile artık çekiniyorum. Gidiyorum ama acaba yine ne isteyecekler diye. Velilerin rahatsız olduğum konuları ziyaretimize gelen Sayın Bakanımız Hayati Yazıcıya, Millî Eğitim Müdürümüze, Belediye Başkanımız Reşat Kasap ve Millet Vekilimiz Muhammet Avcı’ya dile getirdim.
Gerisi onlara kalmış. Okulları tek tek gezip okulların neye ihtiyacı var onları kontrol etmeleri gerek.
Onların yapıncaklarını biz veliler yapmamalıyız. Biz velilerin işi evlatlarımızı okutup vatanına hayırlı bir birey olarak yetiştirmek, okulun ihtiyaçlarını gidermek değil.
Rabbim herkese yardım etsin.
ÂMİN.