Neden böyle?

Yazanlar öldürüldü. Tarihe baktığımızda 8 gazeteci susturuldu. Hele aralarında ölüm yıl dönümü olan Uğur Mumcu’yu unutmak mümkün mü?

Beynimize kazınan “ Uğurlar olsun “ şarkısı. Bir Pazar sabahıydı, Ankara kar altında sözleri ile başlayan şarkıda Uğur Mumcu anılarak “ Uğurlar olsun” nakaratı ile devam eden şarkı.  Kaliteli bir yazar, PKK terörü ve oluşumunu son TV ekranında gündeme getiren korkusuz bir gazeteci. Ülkemizde aydınları öldürmek o kadar basitti ki.

24 Ocak 1993 Pazar günü evinden çıkarak işe gitmek üzere aracına bindiğinde konulan bomba ile parçalanarak evinin önünde öldürüldü.

Bugün 26’ncı ölüm yılında, rahmetle ve saygıyla anıyoruz.  Halen katili veya katilleri bulunamadı. O kadar basitti ki aydın kişileri öldürmek veya öldürtmek; karşıda muhatap bile yok…

Bugün kemikleri sızlayan aydın gazetecilerden bir tanesi Uğur Mumcu. Ondan önce yine Abdi İpekçi cinayetini duyduk. Yıl 1979 ve Mehmet Ali Ağca tarafından öldürülen bir gazeteci,  Ümit Kaftancıoğlu 1980 yılında öldürülen yine gazetecilerden biri, Ahmet Taner Kışlalı 1999 yılında yine aracına bomba konularak öldürülen gazeteci büyüklerimizden bir başkası.

Yazma gazeteci!

Söyleme gazeteci!

Yoksa susturulursun. İşte susturulan gazeteci büyüklerimizden bazıları…

 Neden böyle?

 Bu insanlar devlet veya millet düşmanı mıydı?

Hiç sanmıyorum!

Bu gazeteciler, ülkenin menfaatleri ve ülkenin ileride yaşayacağı tehlikeleri görerek; gerek ekranlardan, gerek yazıları ile devlet büyüklerini uyarıyor ve kalemleri ile tehlikeleri gündeme getiriyorlardı.

Maalesef bu tip insanları devlet koruyamadığı gibi, yine devlet bu aydınların katillerini bulamadı. Peki, bu devlet kimin devleti?

Bu devlet nasıl kazanıldı, nasıl devlet oldu? Bu devleti korumak her aydın gazetecinin görevi değil mi? Ya da yapılan yanlışları söylemek gazetecinin görevi değil mi?

Ne söyle, ne de yaz…

Yazma gazeteci, sakın yazma, yoksa canından olursun tehditleri mutlaka alınmıştır. Birçok meslektaşımız bu tehditlerle karşı karşıya kaldı. Zaman içinde bize de bu tehditler geldi.  Ancak birileri gerçekleri yazmak zorunda. Gelene ağam, gidene paşam diyecek kadar ülkemizi satmadık. Bu gazeteciler de satmadı. Ancak devlet bunları koruma yerine katillerini bile bulamadı. Bugün Uğur Mumcu’nun ölüm yıl dönümü, saygıyla ve rahmetle kendisini anıyoruz.