Ülkemizde belli kesimler hariç kalbi olan, vicdanı olan tüm insanlar Güneydoğu Anadolu Bölgesinde meydana gelen Deprem nedeniyle sorumluluk alarak kimisi kumanya, giysi, nakit yardımı veya çeşitli yardımlarda bulundular. Halen bu çalışmalar içinde olan insanlarımız var. İnsanlık bunu gerektiriyor. Peygamber efendimizin dediği gibi “ Komşusu aç yatarken. Tok yatan bizden değildir” sözü ile insan olanlar sorumluluk aldı.
Bazı siyasetçiler ise ölüden diş koparma peşinde, halen ülkedeki depremin büyüklüğünü ve devletin yaptıklarını küçümseyen, bir veya iki maaş bağış ederek soruna çözüm bulan geri kafalı siyasetçilerin aslında beklentisi devletin bu depremde küçük düşmesi, devletin yaraları sarmakta zayıf kalması. Bölgeye giden bazı siyasetçilere halk orada gerekli dersi verdi. Ekranlarda izlediğim bir koruma ise yaralı olan bölge insanına tekme atması. Bu kafalarda olan siyasetçilerin bu ülkeye ne kadar katkı sağlayacağını düşünmek bile istemiyorum. Ölen insanlar üzerinden siyaset yapılmaz. 40 bini aşan insanımızı kaybettiğimiz 100 binin üzerinde insanımızın yaralandığı, 10 binlerce insanımızın evsiz kaldığı büyük depremde insanların duyguları ile oynamak, onlara bir maaş katkı yaptım diyerek büyük bir iş yaptığını sananlar bu ülkenin insanı olamaz.
Bu tür siyasetçileri Azerbaycan da ki eski model arabası ile yardım yapan Azeri kardeşimizden, İtalya da küçücük bir çocuğun kumbarasındaki 25 Euro yu bağış ettiğinden ders almaya çağırıyorum. Çocuklarımızın, dünya insanlarının yaptığı bağışları izlemeye davet ediyorum.
Böylesine büyük bir deprem karşısında ülke insanımızın, tüm siyasetçilerin daha çok mücadele ve destek vermesi gerekiyordu. Bu tür acılardan kimse kendine pay çıkartmaya çalışmasın. Devlete yüklenerek olmamış veya olmuş olayları gündeme getirerek kendine pay çıkartmaya çalışan siyasetçilerin bence Ahlaksız kişiliklere sahip olduğunu düşünüyorum.
Her şeyi devletin üzerine yıkmak Ahlaksızlıktan başka bir şey değil, devlet var ise milleti ile birlikte vardır. Devlet millet almaz ise hiçbir şey değildir. Devlet milleti ile devlet olur.
Burada devleti küçük düşürmek, devlete tüm yükü yüklemek bu ülke insanının vicdanına sığmayacak bir harekettir. İnsanlar bu günlerde el ele vererek birlikte yükselirler.
Şimdi tüm yük devletin üzerinde, devlet tüm Yurtları, öğretmen evlerini, misafirhaneleri depremzede kardeşlerimize açtı. Birçok sektör otellerini, bazı insanlarımız evlerini bu kardeşlerimize açtı. Elbette tüm valilerin görevi ağır ve sorumlulukları fazla.
Şimdi sormak gerek, hangi siyasetçi, hangi muhalefet il valilerini ziyaret ederek valilerin üzerindeki yükü hafifletmeye çalıştı. Bu siyasetçiler ne kadar yardım yaptı. Neler yaması gerektiği veya devletin yaraları sarması için ne kadar ellerini taşın altına koydular.
Rastgele açıklama yapmak kolay, insanların yakınları mezarlıkları doldururken, geleceklerinin ne olacağını düşünürken onların sırtından siyaset yapmak ancak ahlaksızlık ve şerefsezliktir.