Yeni bir harekât başlangıcı gündemde. Önceliğimiz ülkemizin güvenliği. Suriye’de adeta yerleşen PKK ve diğer terör örgütlerine karşı mücadele; aslında geç kalmış bir operasyon. Yıllardır bizi sırtımızdan vuran PKK terör örgütüne eklentiler olarak diğer örgütler ortaya çıktı. Tabii bunların sorgulanmasına gerek yok. Hepsi ABD’nin oyunu ve bu oyunlarla amaç Türkiye’yi zayıf düşürmek. FETO olayı da aynı şekilde değil miydi? Yıllardır din alet edilerek Zaman Gazetesi, yurt dışına açtığı okullar, ülkemizde açılan okullar, yurtlar ile 40 yıldır ülkemizi ABD oyunu ile bölmek istemek. ABD’den talimatlar alınarak yapılan faaliyetler, insanların sömürülmesi hepsi birer oyundu.
Tabii bu oyunlar durmayacak. Yeni oyunlar, yeni senaryolar hazırlanacak. Başka tarikatlar, başka faaliyetler yine olacak. Ama biz günümüze bakalım. FETO artık öğrenildi. Pelsilvanya’dan gelen talimatlar Türk milletinin meydanlara çıkması ile son buldu. Bu demek değil ki bu oyunların devamı yok. Elbette yeni oyunlar oynanacak ancak biz hazırlıklı olmalıyız.
Bu oyunlar süre gelsin; dönelim Suriye oyununa…
Türk askeri Suriye’de ve burada iç huzuru sağlamaya çalışıyor. Bizim amacımız belli olmasına rağmen ülke olarak bizde bize sızmalar olmasın diye Suriye’ye girdik.
Yeni bir girişim başlayacak. ABD askerlerini çekti. Kazılan menziller, kazılan kuyular ve betondan yapılan sığınmalar, bunun yanında şehir merkezlerinde birandların ara sokakların ve sokakların kapatılması. Sivil halkın kalkan olarak kullanılması, tabii hepsi yeni oyunlar.
Türk askerini küçük düşürmek için terör örgütlerinin kurduğu tezgâhlarla hedefler belli olmayacak ve askerimiz kurşunun geldiği yere ateş etmesi ile kalkan olarak kullanılacak siviller zarar görecek.
Tezgâhlar hazırlayan terör örgütleri aynı zamanda kalleşlikleri ile askerlerimizi avlamaya çalışacaklar.
Şimdi sormak gerek. Orada yaşayan sivillerin, Türkiye’ye sığınan yakınları ne alemde?
Hemen bakalım. Zevki sefada, barlarda, meyhanelerde veya evlerinde sıcak yerlerde oturmuş Türk askerinin kendi topraklarını kendilerine yurt etmesini bekliyorlar.
Türk askeri canını cebine koyarak Suriye topraklarında huzuru sağlarken; Suriyeliler’den bazıları Türk bayrağı yakabiliyor. Türkiye aleyhine sloganlar atabiliyor. Meyhanede, eğlence âlemlerinde zevk yapabiliyor.
Bizim evlatlarımız ise onlara vatan kazandırmaya çalışıyor. İşte ben bunu kabullenemiyorum. Ülkemizde ne kadar eli silah tutan Suriyeli varsa, kısa dönemde olsa silahaltına alınarak eğitilmeli ve kendi vatanını koruyacak seviyeye getirilmeli. Biz bizim topraklarımızı koruduğumuz gibi, Suriye halkı da kendi topraklarını korumayı bilmeli.
Benim vergim ile, benim insanım ile, benim çocuklarımın riski ile kimseyi korumak istemiyorum. Önce kendi korusun ardından ben destek vereyim.
Önce can sonra cihan sözü ile herkes hareket etmeli.