Bölge olarak en çok yağış olan bölgede yaşıyoruz, bunu kimse inkâr etmiyor. Zaman zaman özellikle yaz aylarında bölgemiz bazı sel felaketlerine uğruyor.
Bölgemizde Ordu’dan, Artvin’e kadar uzanan kısımda zaman zaman sel felaketleri yaşanmakta.
Bu bizim bölgemizin kaderi. Bu kaderi Trabzon ve ilçeleri de yaşamakta. Yakın tarihlerde Sürmene, Araklı ve diğer ilçelerde de bu yaşandı. Allah kimseye böyle felaketler yaşatmasın.
Buna hep birlikte hem fikiriz, kimsenin itirazı yok. Bizim bölgede ise son yıllarda genelde; Fındıklı, Salarha Bölgesi, Çayeli ve Ardeşen de bu tip sorunları yaşamaktayız.
Önceki gün Çamlıhemşin Belediye Başkanı Osman Haşimoğlu’nu aradım.
Trabzon hava alanına inen turistlere karşı orada söylenen sözler var. Kafileler Ayder Yaylası programına uymak istedi. Her ne hikmetse bunları taşıyacak olan tur minibüs veya otobüslerin bağlı olduğu firmalar çeşitli dedikodular üreterek Ayder yolunun kapalı olduğunu ve ulaşımın sağlanmadığını söylemekteler.
Ayder ziyaretlerini engellemeye çalışan tur sahipleri veya orada çalışan kişiler kendi bölgelerini tercih ederek pay elde etmeye çalışıyorlar. Turizmde bunun adı çakallık.
Halen Rize’yi kötülemeye çalışanlar var. Halen Rize’ye düşmanlık besleyenler var. Ne hikmetse bu insanlar içlerindeki kinleri turizme yansıtmakta.
Niye bu kin, niye bu nefret, bunu anlamak mümkün değil. Kimse kimsenin ekmeği ile oynamaya kalkmamalı.
Çamlıhemşin Belediye Başkanı bu konuda çok kızgın ve haklı bir tepki gösteriyor.
Ayder Yaylası ile ilgili söylenecek her kötü haber elbette belediye başkanını ilgilendirmekte. Hiç kimsenin Rize ile ilgili olumsuz konuşmaya hakkı yok.
Konuşanlar Rize’ye düşmanlık bekleyenlerdir. Bu düşmanlığa bir son vermeleri gerek. Konuşulanlar kulaklarımıza kadar gelmekte ve yeri ve mekânı belli olmakta.
Diğer bir konu ise Merkez Mahalle muhtarlarının muhatap bulamaması.
Maaşlarını devlete hibe eden muhtarlar valilikte bir saat kadar beklemek zorunda kaldı. Devlete hibe yapacak olan, devletin yanında yer alacak olan muhtarlar valilik makamına dilekçe verdikten sonra bu dilekçenin muhatabı belli olmalıydı. Burada Vali Yardımcısı Emre’nin hatası olduğunu düşünüyorum. Kendisinin ilgilendiği bu konuya muhatap bulması gerekiyordu. Bir saat valilik binasında bekleyen muhtarlar Defterdar Mehmet Doğan ile görüştüler.
Defterdar ise muhatabın kendisi olmadığını, muhtarların özel idareden maaş aldığını ve özel idarenin ilgilenmesi gerektiğini savundu. Ardından yine valilik devreye girdi ve 30’a yakın dilekçenin başlıkları değiştirildi.
Merkez Mahalle Muhtarlar Derneği örnek bir davranış sergiledi.
Kimsenin yapmadığını yaptı. Belki Rize’de iş adamlarına, yüksek maaş alan çeşitli bürokratlara örnek olur diye bizde gazetelerimize taşıdık. Onların defterdarlık katında yaşadıkları hiçte hoş olmadı.
Amaç devlet, muhtarlar araç ise bu işi kısa sürede çözülmeliydi. Dileğim bu tür konularda öncelik sağlanması ve sorunların kısa sürede çözülmesi.