Derler ya her zaman alt tabaka ezilir. Bazen düşündükçe haklılık payı çok fazla…
Bu ülke çok sıkıntıları atlattı…
Çok verilen sözleri geride bıraktı.
1980’li yıllar sonrasını hatırlayanlarımız vardır. Turgut Özal dönemi ve sonrasında 2 anahtar verenleri unutmadık. Ama elimizde ki anahtarları bile kaybettiğimiz dönemler oldu. Tarihi karelere baktığımızda ABD’li liderlerin karşısında düğme iliklediğimiz günleri de unutmadık. İçimizdeki terör yuvalarını bile vuramadık. Teröristlerin sıkıştığı yerde onları imha edemeyip askeri geri çektiğimizi de hiç unutmadık.
Terörü başka bir terör ile besledik ve bekledik. Devletin içinde yer alan diğer terör örgütü ile PKK ve diğer terör örgütlerini destekledik. 7.65 tabancası bile yapamadık. Neler gördük? Neler ????
Şöyle zaman zaman düşünce içine daldığımızda geçmişi hatırlayanlar benzin kuyrukları, tüp, çay, şeker ve çeşitli gıda kuyruklarını hiç unutmadık.
Hep vaatler, hep yalanlar, hep kandırmaca ve aldatmacalar. Hadi bunu geçtik, siyasilerin insanları birbirine düşman yaptığı dönemleri de hiç unutmadık. Kardeşin kardeşe kurşun sıktığı günleri hatırlamak bile istemiyorum.
Nereye varacağım ŞİMDİ….
15 Temmuz olayına geliyorum. Ülke büyük bir tehlikenin eşiğinden döndü. Şehitler ve gaziler verdik, ülke tam bir iç savaşın eşiğinden döndü. Cumhurbaşkanı o gece cep telefonu ile televizyona bağlanması ile bu tehlikeyi fazla kan akıtmadan atlattık. Yaraları halen mecliste durmakta.
Peki, ne oldu sonra?
FETO ile mücadele başladı. Binlerce, on binlerce insan tutuklandı. Kimisi yurt dışına kaçtı. Peki, şimdi sormak gerek. Siyasetin içindekiler temizlendi mi?
Bence HAYIR, hem de kocaman HAYIR!
FETO ile bağı olanlar halen içimizde.
Siyasetçi olarak ta, rektör olarak da, milletvekili hatta çeşitli kademelerde yine içimizde!
Sokakta bazen dolaşırken konu konuyu açıyor ve insanlar soruyorlar?
Hiç mi bakan veya Milletvekili FETO’cu yoktu?
Kaç tane milletvekili alındı, kaç tane bakanlık yapmış alındı?
Düşünüyorum HİÇ yok. Sadece halkın içinde mi, asker veya polisin için de mi, bürokrasinin için de mi FETO’cu vardı?
Tepedekiler arasında hiç mi yok?
Elbette var.
Ama nedense bunlara dokunulmuyor. Onlara dokunulmadığı gibi, onların atama yaptıklarına da, dokunulmuyor.
Dokunmak gerek. Bu ülkede huzur, güven ve istikrar istiyor isek dokunmak gerek. Sonucu düşünmek değil, sonuca varmak gerek.
İnsanların içini rahatlatmak için tabandan değil, tavandan devam etmek gerektiğini düşünüyorum.