31 Mart yerel seçimleri yaklaşıyor, adaylar sahne almaya başladı. Belediye başkanlarından daha çok muhtar adaylarının çok daha hareketli olduğunu görüyoruz. Köylere akrabalarını ve yakınlarını desteklemek için nüfuslarını aldıranlar var. Rize’de bu rakam 20 bine yaklaştı. Tabii bununla birlikte 117 bin olan Rize nüfusu da azalmaya başladı. Her ne kadar belediye uyarılarını yaparken tüksek seçim kurulu da bu göç karşısında bazı tedbirler alıyor.
Yine basından takip ettiğimiz kadarıyla aynı hanede 30’a yakın insan nüfusunu aldırmış, hayali adresler verilmedi değil. Bazı insanlar köy ve mahallelerde hayali adresler vermekte. Bazı insanlar ise hiç tanımadığı kişilerin kendi adreslerinde ikamet verdiğini belirtmekte.
Bu seçimlerde görüyoruz ki belediyelerden daha çok insanların mahalli seçimlere önem verdiği ortaya çıkıyor. Köylerde rekabet kızışmış durumda, muhtarlara verilen imkânların ardından belediye seçimleri hiçbir insanın umurunda bile değil.
Mahalle ve köy muhtar adayları seçim yarışına başladı bile. Belediyeler için henüz bir hareket olmaz iken, mahalle ve köylerde rekabet kızışmaya başladı.
Akraba, yarın dost, taraf olma ile birlikte başlayan rekabette bazen çamur atmalar ve bununla birlikte uzakta olan akrabaların kayıtlarını köylere almaları, tatlı rekabetin yanı sıra seçimlerde ayrımcılığı da ön plana çıkartmakta.
Bazı mahalle ve köylerde 5 veya daha fazla aday adayının çıktığını görüyoruz. Bazı muhtarlar yeniden devam için kolları sıvadı bile. Yaptırdıkları broşür ve afişlerle “ Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” yazılarını ön plana çıkartmaya başladı.
Bu bir yarış.
Yarışta her türlü slogan normal. Normal olmayan ise birbirlerine çamur atmak bunu bir rekabet değil, bir kin ve nefret haline dönüştürmemek gerek.
Unutulmamalı ki, seçimden sonra aynı yerde, aynı köy ve mahallede yine birbirimizin yüzüne bakacağız. İnsanlar seçimlere kendi projeleri, kişilikleri, dürüstlükleri ve yapacakları hizmetleri ön plana tutarak girmeli. Kin ve nefret tohumları, çamur atmalar, seçimleri bir tartışma ortamına getirmemek gerek.
Bazı köy ve mahallelerde gerilimler olduğu duyumlarını almaktayız. İftiralar, nefretler ön planda. Bu bir demokratik seçim yerine bir kin ve nefret yarışına dönmekte. Seçimlere 2 buçuk aylık bir süre var ve bu süre aslında uzun bir süre. Şimdiden başlayan nefret tohumları dileğimiz başka sonuçlara ulaşmaz.
Seçimlerde akılcı, dürüst, ilkeleri olan ve tatlı rekabeti seven, kendini iyi anlatan insanlar daha başarılı olacağını düşünüyorum.