35 yıldır tanıdığım biri;İmdat Sütlüoğlu…
Yıllardır basının içindeyim. İmdat Sütlüoğlu’nu her zaman mütevazı kişiliği ile tanıdım. Her girdiği işte başarılı olmuş, asla yüzünü kızartacak işlere girmemiştir. Belediye Başkanlığı döneminden önce kendisi ile yine diyaloglarımız vardı. Ardeşen’de Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Ardeşen ilçesine büyük hizmetler yaptı. Hiçbir siyasetçi veya bürokrat İmdat Sütlüoğlu için kötü bir kelime kullanmadı.
Her zaman yiğidi öldür hakkını ver demişler. Kimseye bu güne kadar yalakalık yapmadım. Görevinden ayrılmış olan İmdat Sütlüoğlu’nun arkasından konuşulması açıkçası benim zoruma gidiyor. Düne kadar kendisine yalakalık edenler, saygıyla önünde eğilenler bugün ters açı yapmaya başladı. İşte içimizdeki nankör kediler. Hani sen kediyi; seversin, yedirirsin, içirirsin öldüğünde seni parça parça yemeye başlar ya, işte içimizdeki kediler bunlar.
10 yıl öncesini hatırlayalım. Gündoğdu’da yol üzerine dökülen çaylar, çay alım merkezlerinde oluşan kuyruklar ve çay vermek için siyasetçilerin kapısını çalan üreticiler…
İmdat Sütlüoğlu’nun göreve gelmesi ile birlikte ÇAYKUR’da kapasite artırımına gidilmedi mi?
6 bin 600 ton olan kapasite bugün 9 bin 200 ton değil mi?
Yüzde 40’lara varan kapasite artırımı yapıldı. Hatta Fındıklı’da yeni bir fabrika yapılıyor, Çamlıhemşin ve İkizdere program da.
Bu ne demek oluyor, iki kat kapasiteye ÇAYKUR ulaşacak peki, kimin emeği bunlar?
DİDİ diye bir ürün çıktı. Bu projenin babasının benim olduğunu asla kimse unutmasın. Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu ile görüşmemiz esnasında bu proje hayata geçti. Bugün 130 ülkeye DİDİ satmaktayız ve çayımız bu sayede dünyaya açıldı.
Çaylık alanları yıllardır aynı değil miydi?
Kimse çay bahçesi yapamıyordu, çay bahçeleri ruhsatlanmadı mı?
Çay fiyatlarını düşüren özel sektöre karşı direnen tek kişi İmdat Sütlüoğlu’nun kendisi değil miydi ?
Onun sayesinde özel sektör taban fiyatın üzerine çay parası ödemedi mi?
Dünyanın en modern paketleme tesisi İyidere Hazar Mahallesi’nde yapılmıyor mu?
Şimdi ne oldu peki?
Neden bu tepki şimdi!
Her zaman yiğidi öldür hakkını ver derler.
Hiç kimse kusura bakmasın.
Kim olursa olsun; İmdat Sütlüoğlu babamın oğlu değil. Hiçbir yakınlığım yok. Rize’ye bir şey kazandırdıysa kim olursa olsun, sırtımda taşırım.
Kimseyi arkadan vurmadım. Kimsenin arkasından konuşmadım. Hak eden hak ettiği yeri aldı. İmdat Sütlüoğlu da bunlardan biri. Geçmişte yazmıştım. Valiler ile ilgili. Aklımda kalan Rize’ye hizmet eden; Erol Çakır, Erdal Ata ve Erol Zihni Gürsoy.
Başka hiçbir valinin ismini bile anmıyorum. Rize’ye eser bırakanlar, hizmet edenler benim nazarımda kaliteli ve unutulmaması gereken insanlardır.
İmdat Sütlüoğlu da bunlardan biridir.
Nankör değilim!
Maalesef aramızda nankör çok!
Onları da vicdanları ile baş başa bırakıyorum;
Tabii varsa…