Tüm oyunlar Çaykur üzerine, önüne gelen Çaykur u batırmak için çaba gösteriyor, bu nasıl insanlık veya nasıl ülke sevgisi.
Bu kurum DİSK veya başka sendikaların yan kuruluşu değil, bu kurum bölgedeki tüm yaş çay üreticilerinin kurumu. Önüne gelen batırmak için çaba gösteriyor. Çaykur zarar ediyor diyor, ardından niye mevsimlik işçilere kadro verilmiyor diye veryansın ediyor. 1 Mayıs ta da meydanda horon edeceklermiş. Niye 1 Mayıs ı bekliyorsunuz, sizin keyfiniz geldiğinde çıkın horon edin.
Sendikalar diyecek Çıaykur yapacak, nerde böyle bir dünya, Çaykur kuruluşundan önceki yıla kadar sezonluk işçilerin çalışma süresi 120 gün idi, şimdi 180 güne çıkartıldı, ben mi bilmiyorum, çay yeniden filizlenmeye mi başladı, çay Kışın da üretiliyor da ben mi bilmiyorum.
120 günün ardından Çaykur Fabrikalarında ne iş yapılıyor, kim nerede, boşa gezecek ve bu milletin vergilerini maaş alıp çocuklarına yedirecek insanlar maalesef var.
Bırakın kurumun yakasını, biraz olsun vicdanınıza danışın, bu kurum hepimizin kurumu, bu kurum sayesinde babalarımız, bizler, ekmek yedik, halen ekmek yemeye devam ediyoruz, bizim tek Sendikamız Çaykur.
Yanlışları söyleyelim, Varlık fonundan çıkartılsın, Çaykur da yönetim kurulu oluşturulmasın, bunlara hep birlikte karşı çıkalım, ancak bugün Çaykur genel müdürü ve yardımcıları ile birlikte iyi yönetildiğini düşünüyorum. Elbette genel müdürün eksikleri olabilir, bizim eksiğimiz yok mu, elbette eksiklikler var ancak bu konuda üreteceğimiz projeleri kurum ile veya siyasiler ile paylaşmamız gerekiyor.
Çaykur Niye zarar ediyor?
Yiyin ağalar dediği için mi?
Yoksa çayın maliyetinin yüksek olması, işçinin 120 gün süresinin uzatılması, bizlerin kuruma çay yerine odun veya çöp niteliği taşıyacak çayları verdiğimiz için olamaz mı?
Biraz kendimizi sorgulayalım, kurum üzerinde oyun oynamak yerine, onu batırmak yerine destek verecek çalışmalara imza atmamız gerekmiyor mu?
Önüne gelen Çaykur a vuruyor, iyi yönetilmiyormuş, Daha ne yapsınlar, bugün 120 ye yakın çay çeşidi, Yeşil çay, çay dan üretilen diğer ürünler, DİDİ ve çok çeşitlilik, Yeni açılan satış mağazaları, geççe gün demeden genel müdür ve yardımcılarının Pazar payını artırmak için çabalarına bazı sendikalar ve siyasiler vurmaya devam ediyor.
Kimse kusura bakmasın, isterse baksın, ama bu korum hepimizin, işçiye kadro sözüne katılmıyorum, 180 gün 120 ye düşmeli, üretici çayını kaliteli toplamalı, taban fiyata her sektör uymalı, çay yeni alanları kısıtlanmalı, kaliteli çay a kaliteli fiyat sistemi mutlaka uygulanmalı ve tüm eksperler bu kuralı hassasiyet ile yerine getirmeli. Çaykur soğuk çay tesislerini kurmak için çaba göstermeli ve elinde bulunan bölge müdürlükleri ile çeşitli arazilerinde çaydan soğuk çay yaparak bunu çeşitlendirmeli.
Kurumun önünü açacak STK lar veya siyasiler projeler üretmeli, Çaykur sadece AK Partinin bir kuruluşu değil, bölgede yaşayan her siyası partinin kurumudur. Kimse kendini geriye çekmemeli ve çaykur u batırmak için proje üretmemeli.
Kurum zarar ediyor, bu doğru, bankalardan aldığı krediler yüksek faiz nedeniyle çaykur un sırtına yük olarak binmeli, bunun çözümü için üreticinin talebi doğrultusunda fiyat çeşitlendirilmeli ve peşin paraya ayrı, vadeye ayrı fiyat sistemine gidilmeli.
Çaykur batarsa üretici de batar, bunu Siyasiler, sendikalar, STK lar unutmamalı, kuruma hep birlikte sahip çıkmasını bilmeliyiz. Bölge Ziraat Odaları, Borsalar, çay temsilcileri, Sektör sahipleri ve üretici temsilcileri siyasiler ile bir araya gelerek kurumun ayakta kalabilmesi için projeler üretmesi gerekiyor, böyle giderse maalesef kurum zarar etmeye devam edecek ve bizlerde aynı şekilde sendika veya bazı kişilerin konuşmalarına onay vermeye devam edeceğiz.