Geçtiğimiz günlerde CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce Rize’ye gelerek valilik önünde miting yaptı. Buraya kadar her şey normal.
İsteyen dinler, istemeyen dinlemez…
Üstelik konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın selamını getirdim diyerek başladı. Siyasette bu tür anlayış oldukça olumlu karşılanmalı. Kimseye çamur atmadan; kendi görüşlerini aktarma, yapacaklarını yansıtma, sanatı olmalı siyaset.
Muharrem İnce’de kendi yapacaklarını, düşüncelerini miting alanında anlattı. Rize torunu olduğunu söyleyerek kendi görüşlerini, düşüncelerini anlatarak yarım saatlik bir konuşmayla siyasi çevresine kendisini anlattı.
Miting alanının hastane kısmında bir grup, kendisini AK Partili gibi göstererek mitingi provoke etmek istedi. Niyet CHP’li gençlerle açıkça kavga etmek. CHP’liler buna izin vermedi.
Bugüne kadar siyasette kavgalarla çok beyinleri kaybettik.
1980’li yılları hatırlayanlar mutlaka vardır.
O dönemlerde Rize Lisesi’nde okuyordum ve MHP ile CHP kavgaları hemen her gün vardı.
Solcusu, sağcısı ile adeta köşe kapmaca oynayanlar, okulu bırakmak zorunda kalanlar, hayatını kaybedenler…
Maraş olaylarıyla ülkenin dört bir yanında sen sağcı, ben solcu kavgaları ile ülke kaosa doğru gitmekteydi.
Peki kim kazandı?
Birçok aydın insan hayatını hiç uğruna kaybetti. Kime faydası oldu. Ülkemiz sürekli enflasyonla, borçlarla, kuyruklarla uğraşmaya başladı.
Kimse ülkeyi geriye doğru getirmeye kalkmasın!
Herkes kendini anlatma özgürlüğüne sahiptir!
Sağcılık, solculuk artık aydın insanların işi değil, olsa olsa kendine kimlik bulamayanların cahil insanların işidir.
Hadi, mitingde CHP’ liler karşılık verdiğini düşünelim. Çıkacak kavgada yine kendi insanımız zarar görecek.
Peki, ne uğruna?
Ne kazanacağız?
Kim ne kazanacak? Birilerine yalakalık yapacağız. Biz şunu yaptık derken göğsümüz mü kabaracak veya birilerine zarar verdiğimizde ödül mü alacağız?
Bu tür olaylar hem Cumhurbaşkanına, hem de Rize’deki AK Partiye zarar verir. Kimse kendini kandırmasın. AK Parti il başkanlığı çıkıp bu konuda açıklama yapması gerekir. Hatta CHP’yi ziyaret ederek bu durumu kınaması gerekirdi.
Temiz siyaset, temiz bir il, temiz bir ülke istiyoruz…
O halde kendimiz bu temizliği yapmamız gerekiyor.
Cumhurbaşkanının Rize’de miting yaptığını, aynı şekilde CHP’lilerin karşılık verdiğini düşünelim. Etik olur mu?
Başta polis izin vermez.
Eee peki, bu ne izni kim göz yumdu?
Cumhurbaşkanını sevmek. Partiyi sevmek ona zarar vermemektir.
Herkesin sevgisi kendine, o halde sevgimizi şiddetle değil, sandıklarda gösterelim.
Parti yöneticilerini de bu konuda özverili olmaya davet ediyorum.