Yeni ve 5 ay sürecek zorlu bir yola girdik, aslında zorluğu bizim açımızdan pek yok, Çay sezonu başladı, tabii bu süreç ile birlikte çay üreticisi 26 Mayıs ta başlayacak olan Mübarek ramazan ayı ile biraz zorlanacak. Çay ürününün biraz gecikmesi ile ramazan ayında üretici çay bahçesinde olacak. Daha çoğunlukta çay üreticisi yerine Gürcü işçiler bahçede olacak ve yine kaliteye zarar verecekler.
Defalarca yazdım, bir kez daha buradan uyarıyım! çay üreticisi bahçesine girmeli, il merkezi ve ilçelerde kurulacak kooperatifler ile çay üreticisi çay bahçesine girdiğinde sigortası başlatılacak proje hayata geçirilmeli, ayrıntılarını daha önce yazdım, kimsenin umurunda olmadı, yine çaykur bu işe el atacak. Didi de olduğu gibi yıllarca yazdım, söyledim ancak en son Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu hayata geçirdi. Kötümü oldu ?, hayır bugün 104 ülkeye gururla gidiyor.
Geçtiğimiz günlerde Genel Müdür İmdat Sütlüoğlu basın toplantısı giriş konuşmasında bazı basın mensuplarını eleştirdi ( Ben düzelteyim, onlar basın değil) Aleyhte yazıyorlar., çamur at izi kalsın diyorlar. Olmadık şeylerle kamuoyunun kafasını karıştırıyorlar dedi.
Evet…. Kim itibar ediyor, kim bakıyor, kimsenin baktığı yok, belki sinek gibi mide bulandırır ancak onun da ilacı var, Mide bulantılarına karşı Gasrit ilacı,, yanı doğru şeylerde Rize basını yanınızda, bugüne kadar doğru şeyler yapıldı, ufak tefek mide bulantılarına bakmamak hatta takip etmemek gerek.
Son yıllarda Çay ve Çaykur büyüdü, büyümeye de devam ediyor. Bunu bizler rahatlıkla görebiliyoruz ve gördüklerimizi okuyucularımız ile paylaşıyoruz. Açıkçası 33-34 yıldır tanıdığım İmdat Sütlüoğlu”nun bunlara takılmaması gerek. Basın toplantısında konu bunlardan başlamamalı, birilerine değer vermiyorsan toplantıda değerini artırmamalısın. Meyve veren ağaç taşlanır, bu söze bakarak siz meyve vermeye devam edin. Üretici, ülke bu meyveleri dalından yemesini bilir. Taş ile düşecek olan meyve kötklenir ve hiçbir işe yaramaz. O tip insanlar taş ile düşürecekleri meyvelerden faydalanmak isterler.
Son yıllara baktığımızda Çaykur tarihin en büyük karını elde etti, hatta bu kar, İyidere”de 500 trilyonluk dünyanın en modern paketlemesinin inşaatının sürdüğü dönem, yine Kirazlık fabrikasının hayata geçtiği dönem, yine kapasite artırımının 3 bin ton seviyesine çıkartıldığı dönem, emeklilerin ikramiyelerinin verildiği dönemler, daha birçok yatırımın yapıldığı dönemde 87 Trilyon kar elde ediliyor ise gerisi teferruat ve takıntıya gerek yok.
Lafın özü, toplantıda Basın olmayan, yasası olmadan hiçbir özelliği olmayan kişiler üzerinde bir basın emekçisi ve yıllarını bu mesleğe veren bir kişi olarak bizim dışımızda kişi veya kişilerin yazdıklarını ön plana çıkartarak onlara atıfta bulunularak konuya girilmesine gerçekten alındım. Bizler , Rize kimin ne olduğunu çok iyi bilmekte, Çay için üretici için kimin ne kadar kilometre yaptığını Rizeli iyi görmekte. Takıntıya veya sineklere bakarak hareket etmek doğru değil, Sivri sineklerin beslendiği yerler belli,, bunu benim söylememe gerek yok, Genel müdür sivri sineklerin beslendiği yeri iyi biliyor. O halde iş yapanın kılıç kuşananındır.
Önümüzde 5 aylık bir süre var ve yoğun bir tempo ile devam edeceğiz, bazen üzülecek, bazen ise sevineceğiz, kendimizi birilerinin sözleri veya yazıları ile üzmeye gerek yok, maraton koşusunda sineklere bakılmaz, ipi göğüslemeye bakılır. Biz ipi göğüsleyelim, biz üreticimizin yanında olalım. Doğru şeylere imza atalım. Gerisi teferruat.