Sedef Kabaş konuşuluyor, Gazeteciymiş, işte bunun gibi akıl yoksunları yüzünden gazetecilik mesleği kirlenmeye devam ediyor.
Kadın olsun erkek olsun, hayvanlara hakaret etmek istemiyorum ancak bunların havyanlar kadar beyni olduğunu da düşünmüyorum. Hayvanlar hiç olmazsa sahiplerine sadıktık, onlara zarar gelmesini istemezler. Onları korumaya yönelik her zaman hazırdırlar. Ama maalesef günümüzde bu hayvanların yerini tutamayacak kadar akılsız iki ayaklılar var, Cumhurbaşkanına hakaret aslında ona oy veren yüzde 52 insana hakarettir. Bu da demek oluyor ki 50 milyona yakın insana hakaret demektir.
Gazetecilik dürüstlük, eşitlik, her insana eşit oranda muamele etmek, haklının hakkını savunmak, haksızların karşısında dikilmek olmalı, ama maalesef ülkemizde gazetecilik bitmiş durumda.
Birçok basın kuruluşu güçlünün yanında, paranın yanında, adaletin karşısında ve kalemlerini rahatça satabiliyorlar. Bazıları ise adaletsizliğin yanında, terör, ülkeyi bölmeye çalışanların, FETO veya diğer terör guruplarının yanında,
Artık bu mesleğe bir dizayn gelmeli, isteyen istediğini yazmamalı, Demokrasi var diyerek fazla özgürlük sağlanmamalı, adalet, hak ve hukuk yanında yer almalı.
İnsanların genleri değişmeye başladı, beyinler artık yıkandı, bunları temizlemeye çamaşır suyu bile yetmez, bunları komple kezzap la temizlemek gerekiyor.
Sedef Kabaş 51 yaşında Londra doğumlu evli bir kadın, bazen insan ne dediğini bilemediği gibi hayat tecrübesi olan kadının ekranlarda “ Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde o kral olmaz, o saray ahır olur" gibi kelimelerin kullanılamayacağını bilmesi gerekiyor.
Hayvan dediğin insan 50 Milyon insanın oyunu alan, bu ülkeye uluslararası alanlarda temsil eden, bu ülkenin menfaatleri için çalışan, Cumhurbaşkanıdır.
Oy versen de vermesen de bu ülkede seçimle gelen kim olursa olsun saygı duymak zorundasın. 40 yıllık meslek hayatımda oy vermediğim insanlarda seçimle geldi, ancak onları hiç ahıra sokmadım.
Veya onlara hiçbir zaman hakaret etmedim, onlara edeceğim hakaret ona oy veren insanlara hakaret olarak algılanır, böyle bir hakkım yok.
Meslek hayatımda hiç kabullenemediğim tek kişi Şevki Yılmaz idi ve onunla aynı soy ismi taşımamak için soy ismimi değiştim, ama hiçbir zaman hakaret etmedim.
Seversin veya sevmezsin, bu ülkede çoğunluğun, ilde çoğunluğun veya köylerde çoğunluğun seçtiği insanlara saygı duymak zorundasın.
Bu tür olaylara Sedef Kabaş gibi yaratıklara tüm siyasilerin tepki vermesini beklerdim, STK ların tepki vermesini beklerdim. Saray da ki koltuk Tayip Erdoğan in koltuğu değil, o koltuk ülkemizdeki çoğunluğun seçtiği insanların oturduğu koltuk olarak bilinmeli, bugün Tayip Erdoğan yarın bir başkası o koltukta oturabilir. Orada oturan kişiye hayvan demeye kimsenin hakkı yok.
Böyle bir açıklamayı yapanlar ancak iki bacaklı hayvan olabilirler, bazen kuduz olan hayvanlar olur tedavisi mümkün değil işte onların derinlere gömülmesi gerek.