Rizelimi boş ver,, o iş yapmaz,, Rize de çeşitli kurumların başına getirilen Rizelileri hep birlikte harcamayı çok iyi biliyoruz.
İşimiz bu, Rizeli asla bir yere gelmemeli, ama işimiz onlara düştüğünde her türlü yalakalığı ve hatta bağırıp çağırmayı çok iyi biliriz,. Rahmetli Mesut Yılmaz in bir sözü vardı “ BİZUM UŞAK” Maalesef biz bizim uşaklara veya kızlara sahip çıkmıyoruz. Onların en küçük hatası bize dağ gibi geliyor. Ama başka şehirli olduğu zaman yalakalığı en iyi yapan biz oluyoruz.
Geçmişten günümüze kadar birçok kurum veya kuruluşta Rizeliler görev yaptığını biliyoruz. Köy hizmetlerinde İzzet Yıldırım, Ömer Kavalcı dönemlerini hatırlayalım, şimdi ise Özel İdare Genel Sekreterliğinde Ümit Sarı ve yardımcılığını yapan Yunus Emre Ayar, Rize için gece gün demeden çalışan, her köy ve yolu bilen, her alanda gayretli çalışan Rizeliler,, istediğimiz gibi paçalarımızı sildiğimiz Rize’nin çocukları.
Daha önce Milli eğitim müdürlüğü yapan Rasim Çelik, ilimizde ilk bilgisayar dağıtımını yapan il müdürü, bir TIR dolusu bilgisayar ve yazıcı dağıtımı yapmıştı.
Her makama gelen Rizelileri harcamak bizim işimiz, Daha önce Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu nu harcadık, onun yerine Esra Alemdaroğlu getirildi. Rizeli ya fazla tutunacağını sanmamıştım. Birkaç programına katıldım ve konuşmalarını dinledim, birçok bürokrattan daha iyi hitap etmesini bile, önünde kağıt tutmadan KEM, KÜM etmeden konuşan bir Rizeli, en kötü yanı ise Rizeli olması. Hemen dedikodular başladı. İstediğimiz gibi aleyhine yazdık. Siyasetçilere şikayet ettik. Genç kızımız hep diken üzerine durdu. Herkesi memnun etmek kolay değil, memnuniyetsizler daha fazlaydı. Elbette hataları oluyordu. Hele FARALAR dediğimiz kişilere yönelik birçok proje hazırladı. Genç bir kız olarak Rize için gayretli çalıştı. Ama olmadı,, Rizeli ya onu harcamamız gerekiyor. FISKOS medyası ve gazeteleri aleyhine yazmaya başladı. Bürokrat olduğu için kendini anlatamazdı. Anlattığında ise hemen dedikodular büyümeye başlar. Elbette hataları vardı. Ama hatalarını yüzüne karşı demek yerine arkasından yazmayı uygun gördük. Dedikodu çemberi büyüdü,, siyasetçilere baskı yapılmaya başlandı.
Bunun yanında SGK müdürü Mustafa Bakırcı 7 yıldır ilimizde ve her Rizeliye kapısı açıktı, herkesin sorunları ile ilgilenirdi. Ama Rizeli olduğu için YARAMAZ çocuk ilan edildi. Yine siyasetçilere şikayetler artmaya başladı. Birilerinin zoruna gitti. Şikayetler artınca adam gibi adam Mustafa Bakırcı ya yol göründü. E eee Bizim işimiz Rize de Rizeliyi tutmamak.
Gençlik Spor il müdürüne bakalım,, adam oturduğu yerden kalkmıyor, hiçbir projesi olmayan eski güreşçi, eski Müdür Mustafa Çelik in yaptıkları olmasa idi, Rize spor alanında sınıfta kalırdı. Değişimi gerekenler varken maalesef bizler Rizelilerin ayağının altında sabun koyarak onları kaydırmayı çok iyi biliyoruz. Ama il dışında çeşitli makamlarda olan Rizelilerin yanına gittiğimizde gurur duymayı biliyoruz ama bazı insanlar onları da beğenmem izlekten kendilerini alamıyorlar. İşte biz böyle Rizeliyiz, sevdiğimizi göstermeden nefretimizi ortaya koyarız.
.