Konuşmak çok güzel.

Yaptık yapacağız, gezdik, gezdirdik, önceki gün il özel idaresinde meclis gurubundan seçilen turizm araştırmacıları ile bir araya geldik. Çok güzel alt yapılar hazırladılar, adeta Rize’yi analiz ettiler, her analizde tek eksiklik karşılarına çıktı.

REHBER….        

Trabzon bu işi aşmış. Bu yaz ortalarında birkaç akşam bizde kalan eşimin yakınları Trabzon turu ile Rize yaylalarını gezdiler. 3 gün süren gezide, benim bile bilmediğim, hatta gitmediğim yaylalara gittiler. Güzel görüntülerle döndüler. Burada dikkat çeken Trabzon turları ve rehberleri, Rize’de ise sadece günü birlik turlar düzenlenmekte. Çeşitli yaylalara yapılan turlara yabancıdan çok yerliler katılmakta.

Peki, sormak lazım…

Rize’deki turları düzenleyenlerin kaç tanesinin KOKART kartı var?

Tabii hiçbirinin yok. Kaç tanesi dil biliyor?

Belki çat pat İngilizce bilenler var. Belki iyi bilenler var ancak rehberin olmazsa olmazı kokart, maalesef Rize’de kokart kartlı hiçbir turizmci yok.

Ciddi olarak turizmciliği ele alan birkaç dernek veya kişi var. Ancak bunların bir araya gelerek sorunları ve çözüm önerilerini masaya yatırması gerek.

Rize bu konuda çok geride kaldı ve hızlı ilerlememiz gerekiyor. Artık hızlı derken birinci vites değil. 2 bile yetmez.

Çünkü Rize-Artvin havaalanı bitmeden alt yapımızı bitirmemiz gerek.

Turizm için değerimiz ve değerlerimiz var. Tek eksiğimiz turistlere rehberlik edecek, onlara Rize’yi anlatacak kişiler.

Turist yontulacak kaz değil.  Turist bir elçi olduğunu unutmamak gerek. Öncelikle Rize olarak alt yapımızı hazırlamamız gerek. Bunların başında bireysel olarak gelen turistleri yönlendireceğimiz; çeşitli dillerde tabelalar, ikinci olarak otellerde, restoran veya kafelerde fiyat listelerinin asılması,  turist yemek yerken fiyatı düşünmemeli, Tturist çay veya kahve içerken, otele girerken ne kadar kazık yiyeceğini dert etmemeli!

Turist geldiği ilde neler ile karşılaşacağını bilmeli.

Hangi ilde olduğunu çevresine bakarak bilmeli. Rize’de ise şehir merkezinde çay ile ilgili görselleri görmeli. Belirli yerlerde billboardlarda o ilin turizm yerlerini görmeli ve kendi yönünü kendisi belirlemeli.

Nerede ne var?

Kaç kilometre, bu yerlerde konaklayabilir miyim; nasıl gidebilirim? Bunları bilmeli ve şehrin belirli yerlerinde bu tür haritalar ve görseller olmalı.

Bölge kültürünü kendi dilinde öğrenmeli. Bu konuda çok şeyler yapılabilir.

Bu alt yapıyı da oluşturmak bizim görevimiz olsa gerek.