Ramazan ayının sonuna geldik. Ramazan’ınn ilk günlerinde çay telaşı, kontenjan ve kota uygulaması insanları strese sokmuş ve Ramazanın ilk günleri bu stres ve heyecan Ramazan ile birlikte başlamıştı. Hani ilk günler Ramazan ayı bitmez, stres olur, kızgın ve kırgın oluruz düşünceleri vardı.
Hâlbuki hiç de öyle olmadı. Mübarek Ramazan bolluk ve bereketi ile mübarek Ramazan sabır ve selameti ile mübarek Ramazan her şeyiyle geldi. İnsanlar kendi kendine yaptıkları paniklerle kaldılar. Ramazan ayında gelende ilk 2-3 gün insanlarda stres ve asabiyet olur, bu bizde her zaman var. Kimisi sigaraya bağlar. Kimi susuzluğa, kimi açlığa, kimi de değişik konulara bağlar. Hiçbir konuyu hiçbir yere bağlamanın ne manası ne de anlamı var.
Bazı insanlar oruç tutmamak için çeşitli bahaneler üretir. Midesi rahatsızmış, şekeri yüksekmiş, kalbinde pil var, tansiyon veya değişik bahaneler.
Rahmetli annem de hepsi birden vardı. Doktor tutmayacaksın derdi, yine tutardı. Oruç tutmak, ibadet yapmak, zekât veya İslamın tüm şartlarını yerine getirmek bir Müslüman için olmazsa olmazdır, bunun altına bahane üreterek namazdan veya oruçtan kaçmanın bir anlamı yok. Hiç kimse de ahirette başkasının cezasını çekmeyecek. Nasıl dünya da her insan işlediği suçun cezasını adalet karşısına çıkarak çekiyor ise. Ahirette de herkesin bir hesabı var. Ramazan çok çabuk geldi geçti. Günleri hiç saymaya gerek kalmadı. Bugün yarın derken, açlık hiç etkilemedi. Bazen susuzluk ve bizim gibi tiryakiler için sigara, sigaranın da tam tiryakisi olduğumuzu söylemem mümkün değil. Gel ki 45 yıldan fazladır sigara kullanıyorum ve hiç kendimden ayırmadığım tek şey sigara, ama ne hikmetse Ramazan ayında sokakta içen görmeyince bende de arzu olmamakta. İnsan istedikçe her şey oluyor.
Bir ramazanın sonuna geldik. Sadece bir günümüz kaldı ve sonrası bayram…
Eskiden küskünler barışacak derlerdi, düşmanlar dost olur, herkes kardeş olur, bunlar eskidendi.
Şimdi bayramlar sadece mezarlıkları ziyaret, birkaç eş dosta selam ve bayramlaşma, sokakta yakaladığın eş dostla tokalaşma, ardından herkes kendi hayatında.
Halbuki geçmişin bayramlarını bizim yaştakiler hatırlarlar… O bayramlarda babalarımızın verdiği harçlıklar, bakkala koşmamız ve şeker, çikolata veya değişik oyuncaklar almamız bize zevk ve heyecan verirdi. Peki şimdi ne oldu? Hani çocuklarımızın bayramı, hani aynı heyecan, hiçbiri yok, çocuklarımız bazen para bile istemiyor, havalar sıcak diye dondurma almak istiyorlar.
Peki ne oldu?
Olan oldu beyler bayanlar, olan oldu… İNTERNET, TV, BİLGİSAYAR, TABLET
Başka ne olsun… Ççocuklarımızı bağımlı yaptık. Çocuklarımızı bu bağımlılıktan kurtarmamız gerekiyor. Bunun için aileler olarak çalışmalıyız ve çocuklarımızın bu bağımlılıktan kurtulmasını sağlamalıyız.
Şimdiden iyi bayramlar ve insanların huzurlu olduğu, huzura baktığı gün olmasını diliyorum.