FETO’ya destek, PKK’ya destek, Türkiye’de karıştırıcı, terörün baş aktörlerinden biri olan Rahip Brunson artık gündemden çıkmak üzere.
Bir papaz için 81 milyonluk bir ülkeyi karşısına alan ABD’nin geri zekâlı başkanı Trump’ın sağlıklı bir kişi olmadığını her halükarda anlamak mümkün.
Bundan yaklaşık 20 yıl önce bir gazetede yazmıştım. Bir gün gelecek bir deli yüzünden dünya birbirine girecek diye.
Bu deli, Trump dünyaya kafa tutmaya başladı. Aslında birilerine kafa tutanlar çevresine güvenenlerdir. Bu kişiler kişiliği bozuk olan, kıçından çıkan havadan korkan insanlardır.
Trump bunlardan biri.
İnsanlığın başına bela olmasına az kaldı. Baktığımızda tüm ülkelerle diyalogları son derece kötüye gidiyor. Kendisini dünya yaratıcısı olarak gören bu manyak yüzünden birçok ülkede ekonomik krizler yaşanmakta.
Aynı taktiği bize uyguladı. Ağustos ayı ülkemiz için çok zor geçti. Bir manyağın elinde bulunan Dolar aniden fırladı ve ülkemizde bunu fırsat bilenler fırsatı değerlendirmeye başladılar. Bu fırsatçıları ben; o manyaktan ayırmam mümkün değil.
Bir papaz için Türkiye ile gerilim yaşayan ve 81 milyon insana eziyet ederek zevk alan Trump kendi ülkesinde de yalnız kaldı.
Cumhurbaşkanı ölürüm de bu papazı vermem dedi. Doğru inada iş binerse korkak olmayan kimse bunu vermez. Tabii burada önemli olan bir ülkenin geleceği işte burada soru işaretleri kafaları karıştırıyor.
Neden Cumhurbaşkanı bunu verdirdi?
Başta bende bunu anlamakta zorlandım. Hadi bireysel düşünecek olursak vermeyiz. Ama bir ülkenin kaderi benim elimdeyse işte o zaman iş değişiyor.
Belki tüm ülke papaz konusunda kararlı ancak fırsatçılar sahneye çıkınca iş değişiyor.
Papaz Brunson’un verilmesi bence doğaldır. Bu ülke ikinci bir krizi yaşamamalı. Birinci krizden neler ortaya çıktı hepimiz gördük. Adeta fırsatçılar ülkesi olduk ve eline fırsat geçenler halkı sömürmeye başladılar. Hazırlıksız yakalandığımız bu durumda dolarla işi olmayan ürünler bile zamlandı.
İşte bunlar bizim eksikliğimiz. Sebzeci, toptancı, sanayici, ithalatçı ve tüm ülke de Dolar bahane gösterilerek fiyatlar yükseldi; alım gücü zayıfladı. Öncelikle ülkede denetim koşulları oluşturulmalı. Böyle bir kriz karşısında neler yapabiliriz bunun önlemini almalıyız. Alt yapı olmadan bu durumlarda olan vatandaşa olmakta.
O halde denetimler kanunlaştırılmalı ve denetimlerde tüm sektörler kontrol altında alınmalı.
Belki halkın bir bölümü Cumhurbaşkanına kızgın ancak ben de olsam ülkemin menfaatleri için papazı bırakırdım. Bunun korku ile ilgisi yok.
Önemli olan ülkeyse gerisi teferruattır.