Para mı sağlık mı sorusunu sorduk, elbette birçok insan bu soruya Tabii Sağlık diyerek cevap veriyor, böyle düşünüyorum.
Bazı insanlar, para delisi olanlar… Hemen ileriye atlayarak tabii para demeye başlarlar. İnsanların sağlığı onlar için önemli değil.
Şöyle geçmişe bakalım, yaş itibarı ile 50 yılı hatırlıyorum, Zaman zaman İyidere havzası boyunca dere taşkınları ile şimdi ki karayolunun sular altında kaldığını biliyorum, bunun dışında heyelanlardan veya sel felaketlerinden insanların hayatlarını kaybettiğini hatırlamıyorum.. Taa ki son 30 yıla kadar. Peki ne oldu da sel ve heyelanlar her yıl yaz aylarında insanların korkulu rüyası oldu.
Her yaz ayında etkili olan yağışlarla birlikte insanlar tedirgin olmaya başlıyor . Peki neden bu tedirginlik, neden bu korku;
-Her taraf çay bahçesi oldu, kimse orman bırakmadı ve gelişi güzel evlerini yaparak, heyelanlı bölgemi veya kaygan zemin mi gibi soruları kendisine sormadan babadan veya dededen kalan arazi üzerine hiçbir araştırma yapmadan evini yapmaya başladı.
- Hemen aklıma bir anı geldi, Gündoğdu sel felaketinin ardından yaşlı bir insanı ellerinin arasına kafasını koyarak düşündüğünü gördüm, Yanına röportaj için gittim, evinin yıkıldığını öğrendim ve geçmiş olsun dedim.
-Adam deşildi,, eski evinin yıkılmadığını yeni evinin ise sel ve heyelana kapıldığını söyledi, nedenini sordum, Başladı anlatmaya;
-Babasından bir hikaye dinlediğini söyledi eskiden dedi, Mimar mühendis yoktu, babalarımız veya dedelerimiz ev yapacakları zaman, ev yapacakları yerleri tespit etmek için çakıl taşı alıp, arazilerin çeşitli yerlerine koyarlardı, aradan geçen 4-5 gün sonra çakıl taşlarının altlarını kontrol ederek, hangisinin altında karınca yuva yaptığına bakıyorlardı ve karınca yuva yaptığı yerde ev yapıyorlardı. Şimdi ise kimse mimar veya mühendise danışmadan ev yapıyor. Sonuç ortada,,, dedi.
Bu yaşlı adamın sözünü her gittiğim yerde söylüyorum, maalesef araziler bölündü ve insanlarımız gelişi güzel yerlere ev yaparak geleceği olan çocuklarını tehlikeye atıyorlar.
Soncu ortada, bölgenin mutlaka organik gübreye geçmesi gerek, topraklarımız zehirlendiği kadar bizlerde zehirlendik ve çocuklarımızı da aynı riskin altına atarak onları da zehirliyoruz. Bölgede organik tarım geçişi mutlaka yapılmalı. Engel olacak olan kişilere de bizlerin engel olması gerek. Kimsenin, siyasi de olsa, başbakan da olsa bizim çocuklarımız in hayatı ile oynamaya hakkı yok. Organik gübre ile gelecek nesillerimizi garanti altına almak zorundayız. Her ailede kanser vakasından kaybettiğimiz insanlarımız var, acısı taze olanlarda, bu acıyı yaşamak üzere olan insanlarda var. Yapmamız gereken gelecek neslimizi kurtarmak. O halde, organik tarım için birlikte hareket etmeliyiz.
Şimdi para mi önemli Sağlık mı , cevabı siz verin.