Bu soruyu hayatın içinde belli zamanlarda kendimize sormamız gerek, bu soru ticaret hayatında, Memuriyet, işçilik, Gazetecilik, Esnaflık, Öğretmenlik veya iş adamlığı, siyaset her konuda bu soruyu kendimize sormamız gerek.
Başta şunu söyleyeyim, Sol görüşlü bir kişiyim ancak Kılıçdaroğlu”nu sevmediğimden uzun süredir AK Parti veya MHP ye oy vermekteyim.
Önceki gün de İstanbul’u Binalı Yıldırım ”in almasını canı gönülden istedim.
Neden Binalı Yıldırım?
Devlet tecrübesi, alçak gönüllü olması, uzun yıllar Bakanlık ve Başbakanlık yapması, yerel hizmetleri iyi bilmesi verdiği sözlerin arkasında durun bir kişi.
Şimdi Nerede hata yaptık sorusu geliyor??????
Bu soru tek değil,, birçok eksiklik var,, Şöyle Rize ”den siyasete bakıyorum. AK Parti Kuruluşu ile birlikte İnsanların Recep Tayip Erdoğan’a bakışı çok farklı idi. Mağdurdu, İstanbul’a yaptığı çok iyi hizmetler vardı ve Şiir nedeniyle cezaevine gönderilmişti, Siyasete özü ile sözü ile başladı. Halk ona inandı, teşkilatına inandı, Teşkilat içinde zaman içinde hizmet sevdalılarının bir bölümü bunu ranta çevirmeye başladı.
Dediğim dedik, astığım astık kişileri ortaya çıktı, o kadar tabana inildi ki, Trafik cezası yazan Trafik Polisini bile sürmek isteyenler çok oldu.
Devlet dairelerine Taş ören firma denilerek koyulan insanlar, çeşitli yollarla işlere yerleştirilenler bu kez Cumhurbaşkanının ayağını kaydırmaya başladı. Gittikleri, çalıştıkları yerlerde kendilerini Cumhurbaşkanı ilan ettiler. Cumhurbaşkanı ve Partinin adını kullandılar. İşe konulan bir kişi ve hizmet alanında hizmet ettiği bin kişi tarafından tepki görmeye başladı. Parti teşkilatı bunlara müdahale etmedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan her ne kadar teşkilata halka inin dediyse de, halk ile el ele verin dediyse de bazı kesimler halktan uzaklaşıp kendi yandaşlarını bir yerlere getirmeye çalıştı. İş sektörü, ihale sektörü gizlice yandaşlara kaydırıldı.
Teşkilatta sorumluluk alan kişiler bunlara müdahale etmedi veya ettirilmedi, Rize’ye bakalım, Cumhurbaşkanının memleketinde 4 ilçe elden gitti, oy oranları düştü, Peki bunların sorgulanması gerekmiyor muydu?
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETO cular yine cirit atarken ve Siyasetin üst tabanına kadar çıkarken, onların verdikleri isimler mağdur edildi, bu sadece Rize değil, ülkenin her tarafında aynı uygulama yapıldı. Adalet sistemine artık vatandaş inanmamaya başladı.
İstanbul da 31 Mart tan 2,5 ay sonra değişen ne oldu ki oy farkı 13 bin 500 den 700 binin üzerine çıktı. İşte sorgulanması gereken bu.
Partide tek yetkili olan, Cumhurbaşkanının önce çevresinde ki insanlara bakması gerektiğini düşünüyorum. Çökme eğiliminde olan partinin yeniden dirilmesi için Cumhurbaşkanı artık satırı eline alması gerektiğini düşünüyorum. Bu sadece teşkilatlarda değil, parti içinde de yapılması gerekmektedir.