Yıllardır alternatif diyorum, yıllardır Rize göç veriyor diyorum, Rize ye mutlaka ek sanayiler kurulmalı, Rize göç vermemeli, çözüm önerileri bile getiriyorum.
-Ama!
-İşte mesele burada, sakalımız yok, sakal mı bırakalım, ama sakallıların çoğunluğuna da zaten inanmam, Ama Rize bir tane ve başka yok, yıllardır Rize her zaman ülkenin demir ve çimentosu olmuş, ülkeyi yönetmiş, liderlere sahip olduk.
Ama bir tek çay sanayine bağlı kaldık, yıllarca ilimizde yeni sanayi kurulması için defalarca yazılar yazdım, hatta olabilecek sanayi kuruluşları hakkında fikirler verdim.
Cumhurbaşkanımız ve daha önce rahmete kavuşan Başbakanımız bile “ Bana proje ile gelin” sözlerine rağmen bir Allah in kulu, STK başkanı veya bir iş adamı çıkıp “ Şu projeyi ürettik, ilimize katkı sağlayacak, projemiz var “ demedi.
Göç veriyoruz ve vermeye devam ediyoruz, tek ürüne bağlı olan ilimizde Nisan sonu, Ekim ortasına kadar Rize nüfusu iki veya 3 katına çıkıyor, gençlerimiz büyük şehirlerde veya başka şehirlerde yaşıyor, iş imkanı bulamayan, iş bulamayan gençlerimizi maalesef ilimizden göndermek zorunda kalıyoruz.
YRP Genel Başkan Yardımcısı Fatih Öztek Rize de STK ve kurum ziyaretlerinin ardından iyi bir tespit yaptı.
“ Gençler Rize’yi terk ediyor, yaşlı nüfus kalıyor” doğru bir tespit, kim olursa olsun, bu tespitin doğruluğu var. Şahıs olarak bu tespitin arkasındayım, yıllardır bu konularda yazılar yazdım, hatta bazı STK başkanlarının kendiişlerini takip için başkan olduklarını yazdım, bunu tüm Rize halkı biliyor. İlimize katkısı olmayan, sadece BAŞKAN desinler diye koltuk meraklısı kişiler var.
Bir gazeteci olarak, yıllarını bu mesleğe veren kişi olarak, eleştiri yaparken, karşılığını da üreterek ortaya koymaktayım. Şahsımın derdi değil, benim derdim Rize ve Rize’nin kazanması. Gençliğimizin ilimizde kalması, sanayi kuruluşlarının olması ve esnafımızın ayakta durması, bunları istemek her halde yanlış değil.
Çaya dayalı bir iliz, bunun alternatifleri çok, ilimizde yılda üretilen 250 bin tonun üzerinde kuru çay var, her geçen yıl çay platform sahaları genişlemekte ve üretim artmakta, gelirini çaya bağlayan bölge insanı birkaç kuruş daha fazla kazanma derdinde. Başka alternatifi olmayan Rizeliler Çay a yönelik geniş bahçeler ile ek gelir sağlama peşinde.
Alternatifler nelerdir, Çay a dayalı ilimizde kurum ve özel sektörler Japonya da olduğu gibi, kalitesiz çaylardan soğuk çay üreterek ilimizde istihdam sağlamak, üretim ve tüketim dengesi bu sayede sağlanmış olacak ve yeni açılan çay sahaları bu sayede ihtiyaçlara cevap verecek.
Köylerimizde Özel idare destekli belirlenecek olan alanlarda Turizm Bakanlığı ve çeşitli bakanlıkların destekleri ile yöresel binalar yapılarak turizme açmak.
Dünya markası olan DİDİ mizin gelişmesi ve daha fazla satışı için, Çaykur un bölge müdürlüklerinin bulunduğu alanlarda bölge satışına uygun tesisler kurması, ilimizde kuruma ait alanlarda dolum tesisleri kurularak hem bölgemize satışı, hem doğu illeri ile Gürcistan ve Azerbaycan a DİDİ satışının sağlanması.
-Kafkas ülkelerine yakın olan ilimizde Dünyanın çeşitli ülkelerinden yüklü miktarlarda nakliye verilerek getirilen ve Kafkas ülkelerine satılan ürünlerin tespiti ve ilimizde bu yönde sanayi kuruluşları kurulması.
-Narenciyenin geliştirilmesi ve bu alanda çeşitli ürünler üretilerek ülke genelinde satışının yapılması.
Yapılacak çok işler var, yapmamız gereken çok proje var, ancak kimse ayağa kalkıp bu yönde bir çalışmaya girmiyor.
Yine Cumhurbaşkanına verdiğim bir raporda bölgemizde çay hasadı ile ilgili kurulması gereken kooperatiflerin kurulmasını sağlayarak çay hasadının yöre insanlarına yaptırılması, bu sayede her yıl 4-500 Bin TL ilimizde kalmış olacak.
Siyaset, Bürokrat, STK lar bu güzel ve güzide ilimiz için el ele vermeli.