Rektör Hüseyin Karaman ile ilgili yaptığımız haber sonrasında gazetemizi ve bizleri arayanların sayısı artmaya başladı.
Rize’de neler oluyor, neler dönüyordu da bizim haberimiz yoktu?
Bizde kendimizi haberci sanıyorduk!
35 yıldır bu meslekteyim ancak demek ki biz gazetecilik değil, hazır habercilik yapmışız.
Bunu kendime hiç mi hiç yakıştıramadım.
Bazen gözler ve yürek kapalı oluyor.
Her zaman şunu derim “ Allah bana haramı nasip etmesin.”
Keşke bunu ilahiyatçı rektör de söyleseydi. Önceki gün sabah saatlerinde beni Rize’den ayrılan ve Karaman’ın tehdit ettiği bir doktor aradı. Vicdanlı ve devletin paralarının nasıl çalındığını anlattı.
Diş Hekimliği fakültesinde ne dolaplar döndüğünü söyledi. Orada bir doktor fazla hacıra alabilmek için bir yerine 10 iş yaptığını; yazarak hem kendine ek ücret, hem de fakültenin işinin fazla olduğunu göstermek istemiş. Tabii şikâyet söz konusu olunca dekan göz yummuş ve bunu rektöre bildirmiş.
Tabii sonuç belli!
Kapa çeneni olmuş.
Vicdanlı doktor tutmuş durumu CİMER’e yazmış. Oradan da birileri parmak basmış ve CİMER’e yazılanlar Rektöre gitmiş.
Tabii Karaman, doktoru çağırarak tehdit etmeye başlamış.
İlk haberi yazdıktan ve 18 kişilik yasaklılar listesini gördükten sonra bunlar doğal diye düşünmeye başladım!
Ardından başka bir telefon geldi. Karaman’ın halen FETO’cularla bağının olduğunu söyledi ve bir milletvekilinin Karaman’ı koruduğunu iddia etti.
Yine şaşırmadım.
Bunca dolaplar dönüyor, bunca işler oluyor; bunun arkasında elbette birileri olacak. 15 Temmuz sonrası istihbarat daire başkanının hakkında dosya hazırladığı rektör görevden tam alınacak ve tutuklanacağı sırada;
DUR diyen birileri var!
Peki, bu ülkeyi kan gölüne çevirmek isteyen, Cumhurbaşkanını havada vurmak isteyen, yok etmek isteyen bir zihniyetin mensubu nasıl olurda alınmadı?
Geçtiğimiz aylarda üniversitede düzenlenen bir basın toplantısında gazeteci olarak hiç sevmediğim Gencağa Karafazlı FETO ile ilgili bir soru sordu. Ardından duyduğum kadarıyla “ Bunu kim çağırdı” demiş.
Çünkü yarasını deşmişti.
Sen neymişsin be Hüseyin…
Sen de ne marifetler var da bizim haberimiz olmadı.
Senin marifetlerin ortaya çıkmaya başladı. Her gün gelen telefonlarla senin Rize üniversitesine hatta Cumhurbaşkanının isminin yer aldığı üniversitede işin olmadığını düşünüyorum.