Şöyle 10-15 yıl öncesine dönelim, çay bahçelerimizde analarımız, bacılarımız ve bizler girerdik. Şimdi ise nesil mi değişti?
Aslında değişen bir şey yok. Çok işim var veya zahmetine değmez düşüncesi. Aslında zahmetine de değer, uğraşına da çay bahçesine girmeye de değer.
Rize’de 40 bin dolayında Gürcü işçi olduğu belirtiliyor, bu sadece Rize’nin rakamı. Dudak uçurtan fiyatlara çıkmaya başladılar. Of tarafında tonunu 550 TL’den topluyorlar.
Rize tarafında ise 500 TL den toplayan işçiler Of’un fiyat yükseltmesini örnek gösteriyorlar ve 550 TL’den aşağı kurtarmaz diyorlar.
Peki Gürcistan’da yevmiye ne?
Merak edenler araştırsın, 15 TL veya 20’ye çok zor. İşler yevmiye işi, bizim para ile 30 veya 40 TL. Neden bizde böyle?
Biz bonkörüz. Biz başkasına çalışırken asgari ücretle çalışırız. Biz İŞKUR istihdama yönelik işe girmek için kuyruklar oluştururuz.
2 bin kişinin alınacağı İŞKUR kapsamında ki işe 14 bin kişi müracaat ederiz. Kendi çayımızı toplamayız, Gürcü’ye tonuna 500 TL veririz.
Dedim ya biz bonkörüz, bizim işimiz para dağıtmak…
Ekim sonu geldiğinde ise cebimizde 5 kuruş yok. O zaman işin kolayını buluruz. Bankalardan kredi çekeriz veya kredi kartı ile alış veriş ederek bankalara borçlanırız.
Aslında bu işin kolayı var…
Kolayı basit Gürcülerin tümünü bölgeden uzaklaştırmak. Hadi bakalım kimse kendi çayını toplamasın. Dalında kalsın.
Yiyorsa toplamayın. Yiyorsa çayı dalına bırakın. Kimse çayını dalına bırakmaz, buna adım gibi eminim.
Artık emniyet ve jandarmayı devreye sokma zamanı geldi.
Kelle alan, çayda kaliteyi bozan, 3 kişinin günde 1 buçuk tona yakın çay topladığı çay bahçesinden kalite beklemek çok zor.
Geçtiğimiz günlerde borsa başkanı ile iftarı birlikte yaptık. Ona sordum, ne kadar çöp ürettiniz diye, rakam uçuk!
30 bin tonun üzerinde…
Şöyle bir matematik yaptık. Yaklaşık 250 Milyon TL ÇAYKUR ve özel sektör üreticiye çöp parası ödemekte. Bunun kolayını gösterdim. Hadi çaya verilen zararı geçtik, devlet ve özel sektör çöpe verdiği paraya baktığımızda dudaklar uçukluyor.
Çöp darası kesin dedim, kimse haram yemesin dedim.
Tepki alırız, millet konuşmaya başlar dedi.
İşte o zaman kötü çayı seçtirin. Seçtirmiyorsa çöp kesin, millet haram yiyor dedim.
Çok doğru, buna ÇAYKUR ile birlikte el atmamız gerek dedi.
Bu işin artık kolayı var. Herkes kendi çayını kendisi toplayacak ve emniyet ve jandarma ile birlikte tüm Gürcüler sınır dışı edilecek. Hadi bakalım çay bahçesinde kalsın.
Bak bakalım çay bahçede mi kalıyor. Yoksa eski usul devreye mi giriyor. İşte o zaman çayın kurtuluşu gelmiş oluyor.