Yeni eğitim ve öğretim yılı birkaç gün sonra başlayacak,, yeniden çocuklarımız okullu olacak. Yeni servis ihaleleri, kantin ihaleleri v.s
Tabii bu ihalelerde korumalar da olacak, gözü aç, karnı tok insanlar belli siyasetçileri devreye sokarak bu ihalelerde rant arayacak, rant verecekler. Yıllardır bu çark bu şekilde dönmekte.
Benimde 3 çocuğun okulların açılması ile birlikte okullu olacak, önceki gün Çay ilkokul Müdürünü aradım,,Ana okulundan 1 inci sınıfa geçen kızım bir şubeye verildi, başka bir okuldan Çay okuluna geçen 6 yaşında ki kızım ile birlikte aynı ana okulunda okuyan 3 arkadaşından biri başka şubeye verildi. Eşim aradı ve o çocuk ta arkadaşlarından ayrılmak istemiyor, okulun bahçesinde ağlıyor diye telefon etti. Bende okul müdürünü tam 4 kez aradım, telefona bakmadı, eşim yine arayınca “ N e oldu” diye. Telefona bakmadığını söyledim.
Bir dakika dedi ve müdür odasına girerek “ Ara tekrar” dedi. Aradım yine bakmadı, Çok mu yoğun diye sordum.. “ Hayır yanında bir bayan var” dedi.
2 inci sınıfa geçen kızımın öğretmeni Ahmet Topal”ı aradım ve Müdürün neden telefona bakmadığını sordum. Belki yoğundur, kayıtlar, sınıflar, şubeler ayrımı var, Pazartesi günü start bizim okuldan verilecek, onun telaşı var… Falan, falan,
Kendisine “ Amaç çocukların kalbini kırmamak, onlara okulları sevdirmek, çocukları birbirinden ayırmamak, çocukların gözyaşını silmek değil mi? “ diye sordum. Ahmet hoca “ Evet” dedi.
O halde neden bir çocuğu rica edilmesine rağmen ayrı şubeye veriyorsunuz,, neden müdürün telefona bakmıyor,, zamanında okul müdürlüğünden alınacağı sırada bize yalvaran, yıllarını eğitime verdiğini söyleyen müdürün, şimdi telefona neden bakmıyor. İşini aşana kadar mı onun prensibi, biz kendisinden çocuklara diploma ver demiyoruz,, biz çocukların gözyaşı akmasın diyoruz, bunlar ana okulunda iki yıl birlikte kaldılar, arkadaşlar ve 3 arkadaşını kendisinden ayırdılar. Çocuk okul bahçesinde okula gitmem diye ağlıyor, değer mi gözyaşına diye sordum.
Ben söylerim diyerek Ahmet hoca yatıştırmaya Müdürünü savunmaya geçti,, Okul idarecisi, Milli Eğitim Müdürü, hatta bakan bile olabilirsin, önemli olan iyi bir idareci olmak, halkın nabzını iyi tutmak,, insanlara siyasetçiler gibi 2 anahtar bizden diyerek, geldiğin koltukta anahtarları unutmak olmamalı.
Geçtiğimiz günlerde İşitme Engelliler Okulu ile ilgili bir haber yapmıştım, çocuklar okula zor bela alındı, bu kez okul idaresi ve Milli eğitim müdürü Servis ücreti ve yemek masraflarını aileler karşılayacak dedi. Amaç zorluk çıkarmak, ailelere eziyet etmek,, Zaten servis ücretlerini ve yemek masraflarını hatta her çocuğa aylık 100 TL burs veren Hallaç ailesi var.. yıllardır bu burs paraları nereye gitti belli değil, Hallaç ailesi burs paralarının ailelere verilmediğini öğrenince parayı geri istemiş ve çocuklar adına hesap açtırmıştı. Şimdi yemek ve servis,,
---- Şimdi sorma zamanı,, Hallaç ailesinin göndereceği yemek ve servis paralarını siz ne yapacaksınız, çatı katında yaptığınız lüks dinlenme odasında zevki sefa mi yapacaksınız,, size dur diyecek birileri mutlaka var.. Var ve var.. konuyu Milletvekili Hasan Karal”a anlattık, Karal “ Birlikte okula gideceğiz, Milli eğitim müdürü de gelecek,,. Teker teker sorgulayacağız, kimse bu çocukların tek kuruşuna dokunamaz, dokunanın eli kırılır” dedi.
Müdür yardımcısı Siyasetin eteğinde,, Müdür ise kimden destek alıyor bilinemez,, ama bu işin peşini bırakmaya niyetli değilim. Hayatlarını duymayarak geçiren, bu çocukların hayatlarına ses olmaya devam edeceğim. Gerisi teferruat.