Şeytanların çoğaldığı yerde Melaike olsan işe yaramıyor, hani büyüklerimiz derler ya “ 40 yıl sırtımda taşıdım, 40 adim indirdim, kötü oldum” işte böylesine bir söze ne demek gerek, insanlar çiğ süt emmiş, kaynatılarak sütü emmemişler, birde bu yapı meselesi, insanın geninde ve yapısında bazı şeyler olmalı, öncelikle dürüstlük, gurur ve yapıcı olmayı bilmeli, içi kin , nefret ve kötülük ile dolu insanlarla mücadele etmek ancak kaba kuvvet ile olur, tabii bunun adalet karşısında cezası olduğundan bazı insanlar bu tür gelişmeleri Allah a havale ederler, bazen çok beklemek gerektiğinden suç ve suç unsurları ortaya çıkıyor.
Bazen bir cinayet veya bir olay olduğunda halk arasında söylentiler çoğalır” Hak etti, bu insan bu cezayı hak etti, çok insan için dedikodu etti veya çok insanın canını yaktı” sözlerini duyarız. Ama karşılığına baktığında ölen bir insan oluyor, tabii adalet karşısında bir insan, halk karşısında insanlık dişi bir kişiliğe sahip, Adalet iki ayaklı, kolları , kafası ve gözleri ile her ne kadar beyni kötülüklere çalışıyorsa da bunu insan olarak görüyor.
Bazı insanlar kötülük kazansın diye mücadele ediyorlar, ama dünyada hiçbir zaman kötülük kazanmadı, bir türlü bunlar ve bu tip düşünen insanlar mutlaka cezasını çektiler.
Bu siyasette de aynı, iş dünyasında da aynı, ortam karışık, baktığımızda birileri birilerinin arkasında atıp tutuyor. Birilerini suçlamaya devam ediyor, ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bir türlü insanlar bunun kararını veremiyor.
Bazen eline kalem alan kendisini medyanın büyük patronu veya ülkenin büyük gazetecisi olarak görebiliyor, insanların geçmişine baktığında hiçbir siyasete sırtını dayamamış olması gerek, bunlardan biri Can Ataklı, bir vilayeti, bir şehri karşısında alabiliyor.
Bunun gibi beyni yerinde olmayan çok kişi var, birilerine şirin görünmek için beyinsizler ortaya dolaşmaya devam ediyor.
Şeytan mi Melek mi sorusu akla geliyor, her omuzda bir melek olduğunu büyüklerimiz sürekli bizlere söylerlerdi, ama baktığımızda kafamızın üzerinde, gözümüzün önünde, sağ veya solumuzda şeytanlar dolu, meleklere zaman bırakmadan Şeytanlarla uğraşmaya devam ediyoruz.
Herkese Adalet, tamam da şeytana da mi adalet, ille de görünen bildiğimiz şeytan ortada yok, bazı kesimlerde Şeytanlar çok, insanları dolandıran, insanların duyguları ile oynayan, insanlara kıyanlar, garibanı ezenler, fakiri hor görenler, kendilerini dev aynasında bilenler, bunlara şeytan bile denilmez, bunlar olsa olsa Cani olurlar.
Toplum gittikçe bozulmakta, tabii bunun ekonomik yolu var, bunun birçok nedeni var, saymaya kalkarsak sayfalar yetmez, bazı insanlar beleş yaşamayı seviyorlar, hayatlarında ellerinden bir iş gelmeyen, topluma suç makinesi olarak yetişen, başkalarının canlarını yakarak onlardan zevk alanlar var.
Peki nasıl düzelir,,,,
Önce yasaların düzene göre değişmesi gerekiyor, hiçbir suç karşılıksız kalmamalı, tabii siyasiler suçluya değil, suça ceza verdirmesini bilmeli, sırtlarını suçluya dayamamalı, onlardan beklentileri olmamalı. Suç varsa ceza da var denmeli, bir trafik cezasında Trafik polisini sürdürmeyi deneyen siyasiler olmamalı, Ceza varsa mutlaka nedeni olduğunu bilmeli, toplumda suç işleyenlerin yanlarında kimse kalmamalı, belki dediklerimiz doğru ancak bu doğruyu toplum da siyasiler de kabul etmeli.
Allah bildiği gibi yapsın, cezasını Allah tan bulsun denilen yerde kimse suçluya destek vermemeli. İşte o zaman Şeytan ile ortaklık yapmış oluruz.