Önceki gün sabah rahmetli Emniyet Müdürümüz Altuğ Verdi ile uzun bir sohbet ettik. 11’deki randevuma 10.30’da gittim. Sekreter odasında kameradan beni gören müdürüm oradan seslendi “ Başkan gel, gel” dedi.
Önce özel kalem müdürü salona kadar gitti, baktı müdür salonda; bana seslendi müdür bey seni istiyor diye. Koridorda rahmetli ile karşılaştım.
-Hayrola müdürüm oda mı değiştin dedim.
‘ Yooo, benim için koltuk önemli değil, ben her yerde otururum’ dedi ve makam odasına geçtik.
‘Çok yoğun başkan’ dedi. Masanın üzeri evraklarla doluydu. ‘ Bayağı azalttım. Gece 2’den önce yatmıyorum. Bir haftadır şube müdürü özel kaleme kadar geliyor, bir türlü ona sıra gelmedi. İşlerin yoğunluğundan çocukları da unuttuk’ dedi.
‘Bugün bir PKK’lı aldık, inşaatta çalışıyordu. Sanalda PKK borazanlığı yapıyor. Sevdiği kız adına hesap açmış ve kız Rizeli bir kız ve İzmit’te oturuyor. Kızı da aldık. Kız ondan ayrıldığını söylemiş. Ayrıca bir FETO’cu öğretmen aldık. Bunları basına vermiyoruz. Rizeliler endişe yapmasın diye. Bizim mücadelemiz her yönüyle devam ediyor’ dedi.
Ben de kendisine
- Önce can sonra cihan. Elbette ülke meseleleri önemli ancak ailelerimiz de bizim için önemli. Onlara da zaman ayırmalıyız, sizin yorgunluğunuz gözünüzden belli “ dedim.
Rahmetli Altuğ Verdi ;
‘Yoruldum başkan. Rize’de uyuşturucuyu bayağı azalttık, iyi mücadele ettik ve köküne kadar girdik. Şu an Rize’de bu yönde huzur var. Belli bir aşamaya geldi. Bir iki aydır Rize’de huzursuzluk yok. İnşallah olmaz. Şimdi benim kafamda trafik sorununu çözmek var. Bunun da projesini yaptım. Yakın bir tarihte onu da hayata geçireceğim ve artık Rize ile işim bitecek’ dedi.
Yook öyle şey dedim. İşte o zaman Rize yaşanacak yer olur. Bir yere gidemezsin, sen bize burada lazımsın dedim.
Sohbetimiz değişik konularda sürdü ve kendisine uyuşturucu ile mücadele konusunda yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı bir Rizeli olarak teşekkür ettim. Rizeliler olarak asla bize hizmet edenleri unutmayız. İhanet edenleri de unutmayız. Biz sizden memnunuz dedim. 11.45’ e kadar sohbetimiz devam etti ve İyidere’deki hamsi şenliği için müdürün makamından ayrıldık. İyidere’de şenlikte tekrar karşı karşıya geldik, masasına davet etti. Bende masada olan biri yüzünden gidemeyeceğimi işaret ettim ve merkeze döndüm.
Haberleri yazmaya başladım.
Yazı işleri müdürüm Özlem Çetin sordu” Abi manşet ne olacak”
-Bende emniyet müdürümüzün haberi “ Rize huzurlu ise ben Huzurluyum” başlığı altında yazdığım haberi manşete koy dedim ve çıktım. Valilik önüne geldiğimde araç kuyruğu vardı. Bir şeyler olmuştu. Duyduklarıma inanmak istemedim. Altuğ Verdi makamında kendi meslektaşı tarafından vuruldu.
Manşet değişti.
Müdürümün haberini koyamamıştım, maalesef şehit olduğu haberini koymak zorunda kaldım.
Çok üzgünüm.
Rize değerli bir müdürünü kaybetti. Rize bir insan, bir insan sevdalısı, iyi bir polisi kaybetti. Kelimeler yetersiz.
Cümlelerin bittiği yer. Diyecek kelime bulamıyorum.
Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.