Zaman içinde yurdun çeşitli yerlerinden maganda kurşunları can aldı haberlerini alıyoruz. Gelişi güzel sevinçleri yaşarken insanları üzmek kadar kötü bir olay olamaz.
Son zamanlarda Rize de bu tür olaylarda artış olduğunu görmekteyiz. Serseri kurşunlar insanların canını yakmaya devam ediyor.
Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi ile yaptığımız telefon görüşmesinde uyuşturucu ile nerelerdeyiz sorusunu sordum. Emniyet Müdürümüz önceliği yorgun kurşunlara vermemizi istedi. Son 6 ay içinde 5 olay olduğunu söyledi. İnsanların sevinçlerini üzüntüye döndürmemesini istedi. Havaya sıkılan kurşun elbette gökyüzünde kalmayacak. Bir yerlere düşecek ve düştüğü yerde insanlar üzülmesin. Ama maalesef düştüğü bazı yerlerde insanları üzdük.
Sevincimizi silah ile değil, halay çekerek veya başka türlü göstermemiz gerek. Kurşun hedef tanımadığı gibi, üzeceğimiz insanların vicdanı sorumluluğunu da taşımamız gerekiyor. İlle de kurşun sıkmamız gerekmiyor.
Emniyet Müdürümüzün haberini gazetemize ve sitemize taşıdık. Gazetede yer alan haberin ardından sabah saatlerinde Emniyet Müdürümüz aradı ve uyarı haberini okurken “ Yine maganda kurşunu” dedi.
Güneysu’da kına gecesinde Hopa’dan Yeşilyurt Köyü’ne dayısının oğlunun kına gecesine katılmaya gelen bir gencimizin dünyası karardı. Çıkan bir kurşun şakağından girerek gözünden çıktı. Gencecik 18 yaşında bir genç ve bir anlık sevinç bir insanın hayatının yarısını karattı. Bir gözü kör olan ve diğer gözünü kurtarmak için doktorlarımız çaba içinde.
Hadi bunun hesabını verelim. Bir gencin hayatını karattık.
Peki neden? Bir anlık sevinç ve neşe yaratmak için. Sevincimizi üzüntüye boğduk. Peki ya değdi mi?
Birilerinin hayatını karatmak, sevincimizden daha mı önemli?
Hadi bakalım şimdi 18 yaşında bir gencin geleceği karardı; telafisi var mı?
Bin düşün, bir yap derler.
Yaparken kime zarar veririm bana ne kârı olur? Düşüncesine sahip olmalıyız. Bir anlık gaflet bugün cezaevlerinin dolmasına neden değil mi?
Cezaevlerinde yatan insanların yüzde 99’u pişmanlık duymuyor mu?
O insanların vicdanları rahat mı?
Dediğim gibi bin düşünüp, bir yapmak gerekiyor. Eyvah para etmez.
Yine Yolveren Köyü’nde balkonda arkadaşları ve ailesi ile oturan bir şahısın penceresine giren kurşun, hadi bakalım iyi ki birilerine isabet etmemiş.
Silah sevinç aracı olmamalı. Silah birilerinin canını yakmak için kullanılmamalı. Silah ancak namus için, şeref için, ülke için kullanılır.
Masum insanların canını yakmak, birilerinin hayatını karatmak için değil.