Yeni eğitim ve öğretim yılı başladı, geçtiğimiz hafta “ Sancılı eğitim” diye yazdık, bu sancı Böbrek sancısına hiç benzemiyor. Tabii bütçe sarsan alış verişler oldu,, eşler sürekli Para, Para diye tutturuyor. İhtiyaçlar bitmiyor, Taşıma sistemi para, Anaokulu yine para,, giysiler, kitap ve kırtasiyeler , kısacası bir çocuğun maliyeti kişi başı bin TL ,, yazdan birikim yapmak gerek, Asgari ücret ile çalışan birilerinin bütçesini veya durumunu düşünmek bile istemiyorum. Allah yardımcıları olsun.
2 gün önce beni bir aile aradı,, çocuklarına çanta ve kırtasiye alamadığını TOBB tarafından illere gönderilen çantalardan kendisine alıp alamayacağımı sordu.
Borsa Başkanı Mehmet Erdoğan’ı aradım,, ailenin durumunu anlattım ve kendilerinden 5-6 kişiye verilmek üzere bu çantalardan istedim. Sağ olsun yardımcı olacağını söyledi.
Bu arayan bir aile, gururu, onuru olan, kendi halinde olan Aileler ne yapacak?
Geçtiğimiz hafta Çay Okulu ile ilgili bir yazı yazdım ve bu yazıda arkadaşlarından ayrılmak istemeyen 6 yaşında bir çocuğun hikâyesine değindim. Okullar başladı ve siyasileri aramama rağmen Milli Eğitim müdürü gecikmeli de olsa okul müdürünü aramış ve halletmesini istemiş,, ama ne yazık ki 3 birden büyük değil,, Milli eğitim müdürünün talimat vermesine rağmen okul müdürü olan 3 aile yanına gitmesine rağmen yüzüne hiç bakmadan adeta kovar gibi olmuş.
Şimdi sormak lazım,, bu tip okul müdürlerinin okul idare etmesi mümkün mü ?
Bu tip idarecilerin idarecilik yapması doğru mu?
Emekliliği gelmiş, ufku kapalı, gelecekten beklentisi olmayan velilerin yüzüne bile bakmadan bilgisayar da bir şeyler yapar gibi görünen idarecilerin iş başında durması doğru mu?
Birde Denizciler okuluna bakalım,, müdürü kim bilmiyorum, okulda görev yapan bir öğretmen ve veli bana anlattı,, öğretmen “ Tayın oldum okula gittim, yaz tatili idi ve müdür odasına girdim, 3-4 çocuk biri ile oturuyor, okul müdürü olduğunu önce anlamadım, çocukları da ya yeğeni ya da yakını diye düşündüm, çünkü yaz tatili idi ve müdür odasında biri oturuyordu. Çocuklar sohbet sonrası kalktı gitti ve bende okula öğretmen olarak atandığımı söyledim. Dosyamı aldı ve ilgi gösterdi. Sonra dan o çocukların okul bahçesinde oynayan çocuklar olduğunu müdür babalarının yanına sohbet etmek için gittiklerini öğrendim” dedi.
Şimdi kararı siz verin, hangisi idareci olur ?
Ahmet Hamdi Yılmaz ile hiçbir sorunum olmadı,, ben önceki hafta sadece kendi görüşümü yazdım,, hatta benim ilçemde yıllarca hizmet etti,eğitim camiası büyük bir camia, Ahmet Hamdi kimsenin kalbini kırmak istemez, tüm camiayı tanır ve hata eden olsa bile ses çıkarmaz,, tabii hatalar üst üste gelirse ses çıkması gerek. Çay okul müdürü okula giden velilere adeta Boğaz Mahallesine okul yapılmaması için baskı yapmalarını istemekte. Bende bu okulun velisi olduğum için bunları duymazlıktan gelemezdim.
Kolay değil 62 bin öğrenciyi idare etmek, eğitim camiasını idare etmek hiçte kolay olmasa gerek, Performans önemli, sorunlara aniden uzanmak, çözmek için çaba sarf etmek önemli, Milli eğitim , Bir Turizm müdürlüğü, tarım müdürlüğü veya küçük birimlerin oluştuğu birim değil, zorlukları ve zorluk dereceleri çok olan bir birim,, üstesinden gelmek kolay değil, o nedenle bu zorlukları aşabilecek insanlar içimizde var,, var olduğu kadar doğru teşhis önemli. Keşke ,,,, Keşkeler ile yola çıkmazsak, keşke insanları mutlu etmek için elimizden gelen gayretleri göstersek. Keşke ağlayan yavrularımızı ağlatmazsak.
Keşkeler o kadar çok ki,, Keşke yerine … Çok güzel… Diye bilsek.