Yıllardır marketlere hücum eder olduk, ne hikmetse köyler dışında mahalle bakkallarını aramaya başladık. Hadi Market işini anladık, ancak marketlerin bulunduğu illerde sadece belli bir kesim istihdam sağlanmakta, bunun dışında yabancı marketlerin o kente kattığı hiçbir şey yok.
Rize”de 30 dolayında market var bunlardan sadece 3 veya 4 tanesi Rize”de yaşayan insanların kurduğu marketler. Hele kredi kartı çıktıktan sonra Rize adeta marketler şehri olmaya başladı.
Şöyle bir düşündüm, kiraların aşırı derecede yüksek olduğu bir şehirde şehir merkezinde 30 Bin TL ile başlayan kiralarda marketler için verilecek yerin kirası en az 50 bin TL dolayında. EEE bu market sahibi enayi mi ki, bu kiraya yer tutsun ve kazanmadan kira ödesin.
Maalesef toplum olarak kendi ilimizde, kendi insanımıza değil, il dışından gelen yatırımlarını il dışında yapan insanlara destek vermeye başladık. Mahalle bakkallarını unuttuk, köy sohbetleri ve mahalle bakkallarının önündeki sohbetleri unutur olduk. Kendi insanımıza, komşumuz veya yakınımıza değer vermemeye başladık.
Çay da ise değişen durum yok, yine aynı, çalışmayan, üretmeyen ve çalışmayı sevmeyen sadece masa başında oturup maaş bekleyen veya bunun dışında İş Kur sayesinde boş gezip maaş almayı seven insanlar topluluğu artmaya başladı.
Şehir caddelerinde yürürken birçok yerde İŞ ilanları görmek mümkün, ancak çalışan yok. İş Kur un çeşitli dairelere istihdam için alacağı elemanlar müracaatına baktığımızda binlerce müracaat görmek mümkün, Peki neden,, sırtlarını siyasete dayatan ve siyasetten beslenen sivri sinekler gibi kan emiciler var ve bu kan emiciler çalışmadan maaş almaya alışkın insanlar.
Çay sezonuna kısa bir süre kaldı,, ben dahil olmak üzere kaç üretici çay bahçesine girmekte, kaç üretici kendi çayını toplamakta.
Zahmetsiz rahmet olmaz derler, bu sadece sözcüklerde kaldı, artık millet olarak zahmet çekmeden rahmeti yaşamak istiyoruz. Tembel bir toplum, çalışmayı sevmeyen hazır yiyici bir toplum olmaya başladık.
- Peki bu kimin suçu ?
Her halde bu suç Gazetecilerin değil, maalesef bugün ki siyasilerin ve bu siyasiler milleti tembel olmaya alıştırdı.
Şimdi sayabilirim,,, hem de birçok kurumdan,,, taş ören firmaları ile kurumlara yerleşen ancak kurumlarda sadece isimleri gözüken birçok insan sayabilirim. Peki bunlar kimlerin paraları ile boş gezmekte. Elbette , bu milletin, benim ve çalışanların sırtından beslenen leş kargaları gibi çalışmadan maaş alanlardır.
-Artık Başkanlık sistemi geldi, ülkede çift başlılık veya çoklu yönetim yok,, devletin yapacağı tek şey taş ören firmalarını ortadan kaldırmak ve gerçek çalışan insanlara iş vermek olmalı.
Çalışana destek, çalışmayana ise kötek gibi bir eylem olmalı.
Yine bazı dairelere baktığımızda daire müdürleri koltukları koruma adına kendi kurumunda çalışan bazı insanlara iş vermekte zorlanmakta, hatta şuraya gider mısın, şunu yapar mısın,,, demekten çekinmekteler.
Bu tembeller ordusu mutlaka hizaya getirilmeli, hiç kimsenin bu milletin vergisi ile kargalar gibi geçinmeye hakkı yok.