Rizespor maçı için Başkente gittik, manevi destek ve kritik maçta takımın yanında olma arzusu ile 6 gazeteci 19 Mayıs stadına gittik, Rizespor yönetimi birkaç kışı dışında maçtaydı. Tabii alınan sonuç takımı ve şehri zora soktu.
Maç sonrası Rize Milletvekili Hasan Karal ile yemekte bir araya geldik, tabii Karal ile birlikte İbrahim Kartal, eski Kars AK Parti il başkanı ve bazı kişiler ile oturduk, önce Rize”yi ardından Türkiye siyasetini değerlendirdik. Tatlı ve yararlı bir sohbet oldu.
Sabah saatlerinde Ankara”da Pazar da ki okul cinayetini duyduk, tabii telefon trafiği ile birlikte olayı ilk duyan ve ilk resimleri geçen biz olduk, eski teknoloji yok artık. Ceple çek anında gönder, hele oralarda adamın varsa kısa sürede iş tamam demektir. Neyse stresli haber trafiğini de çözdükten sonra öğlen saatinde eski Güneysu Belediye Başkanı Ahmet Minder 4 arkadaş olarak bizleri Külliyeye davet etti. 12 de çok da zor olmamakla birlikte Külliye ye gittik. Ahmet Minder”in şoförü bizi güvenlik kapısından alarak İnsan Kaynakları daire başkanı olan Ahmet Minder”in yanına getirdi. Önce Rize havasını ve Rize”yi Gazetecilerden sordu. Tabii başta ki sorusu 16 Nisan”da Rize ne olur ? oldu, Rize yıkılmayan kale 15 yılda bir kez Mesut Yılmaz”a fire veren bunun dışında başka partilerin şansı olmayan bir il, yine son seçimlerde Türkiye birinciliği olan bir il, Cumhurbaşkanının baba ocağı ve yakışan o dedik, ancak Bayburt”un bu seçimlerde Türkiye şampiyonluğunu alabileceğini ekledik. MHP ile yapılan anlaşma ve MHP nin Bayburt”ta güçlü olması ile şampiyonluğun değişebileceğini ekledik.
Siyasetin ardından Ahmet Minder bizi Külliye yemek hanesine getirdi, 15 er kişilik yemek salonları ve salonlarda yemek tablötları çeşit çeşit yemekler, yemekten sonra Ahmet Minder bizi Külliye Anaokuluna getirdi. 4 ile 6 yaş arası çocukların eğitimlerini bize anlattılar. Çeşitli alternatifler ve Türkiye”nin geleceğinin planlaması, aslında bunun ülke genelinde tüm Anaokullarında uygulanması gerek, Hele birkaç örnek var ki bunlar mutlaka uygulanmalı, Çevreyi temiz tutma, çocuklar atık yoğurt kabından tutun, kağıt veya her hangi bir atık maddeyi çeşitli desenler vererek süs eşyası haline getirmeyi öğreniyorlar. Ayrıca Pil, poşet, plastik maddeler, Cam gibi çürümeyen maddeleri ise ayrım yaparak toprağa gömüp bunların doğada kaç yılda yok olabileceklerini uygulamalı olarak görmekteler.
Külliyede yemek, eğitim, personel kaliteli, bu kalite aslında her dairede ve hatta her özelde olmalı, okullarımızda ki eğitim, çok tartışılabilir bir eğitim. Anaokulları ve ana okulu müfredatı mutlaka değişmeli.
Biz topluma yararlı, doğayı koruyan, israf etmeyen, küçük ve büyüklerini seven veya sayan birer nesimli yetiştireceğiz, yoksa önceki sabah Antik tiyatroda 17-18 yaşlarında bir gencin, sırtını dönüp yere eğilmiş esrar saran bir gençlik mi yetiştireceğiz.
Temel eğitim önemli, eğitimde çocuklarımız geleceğe göre hazırlanmalı, hazırlanırken ülke ve millet sevdası, tarih bilgisi, doğa bilinci ve çevre temizliği mutlaka çocuklara öğretilmeli, elbette ki Müslüman bir ülkede çocukların kendi dinlerini de öğrenmesi önemli, gelecek nesil ayaş nesil olmamalı, Külliyede gördüğümüz nesil taban eğitimi alan, belki de geleceğin yöneticileri olacak olan bir nesil. Darısı diğer okullarımızın başına.