Bir söz vardır…
Babana bile güvenme.
Son haftalarda iyi çıkış yakalayan Rizespor’un işi son maça kaldı. Maç öncesinde siyasiler ve bazı iş adamları ile Sea Garden’da karşılaştık. Kritik bir maça çıkacağız ve maç öncesinde bana sordular “ Mustafa bu maç ne olur”Alanya ile oynuyoruz ve son maç. Bende maçı savaşarak kazanabileceğimizi ancak Trabzonspor’a hiç güvenmediğimi maçı satacağını söyledim.
Hemen itirazlar başladı “ Olmaz öyle şey, Trabzon – Bursa’ya maç vermez. Süleyman Soylu ve Berat Albayrak onları oyar. Bursaspor ikinci yarıda puan alamadı. Biz burada 6 tane attık ona, Trabzon maçı kazanır, bizim korkumuz Alanya’yı yenememek” dediler.
Ben tekrarladım” Trabzonspor’a güvenmiyorum ve maçı satacak. Yarın akşam maçtan sonra görüşürüz. Rizespor kazanacak, Trabzonspor maçı verecek” diyerek çıktım.
Maç saatinde basın tribünündeyim ve Rizespor tüm gücü ile saldırıyor, önümüzde ki televizyonda Trabzon- Bursa maçını izliyoruz. Trabzonspor 1-0 öne geçti. Stadyumda bir alkış, ama içimde yine korku var ve sanki sonucu biliyordum gibi.
Kendi kendime “ Keşke Trabzonspor beni yanıltsa” diyordum.
Maç sonucu Rizespor 1-0 kazandı ancak düşündüğüm, aklımdan geçen başıma geldi, Trabzonspor 2-1 kaybetti, sanki stadyum kafama yıkıldı.
Biliyordum ve asla yanılmadım. 35 yıl öncesi aklıma gelmişti. Trabzonspor’un Adana’da oynadığı maç ve Trabzonspor galipken Şenol Güneş’e gol ye diyenler ve Şenol gol yemem demesinden sonra kaleye Bahatin’in geçirilmesi ile 2-0 olan maç nasıl bir anda 3-2 ye dönmüştü.
Tarih tekerrür etmişti yine. Hüsrana uğradık. Komşumuz, dostumuz, ticarette el ele verdiğimiz, kız alıp kız verdiğimiz Trabzon, dostlukların üst düzeyde olduğu Trabzon taraftarlarının bir çoğu KİM DÜŞSÜN sorusuna RİZE demedi mi?
Daha birkaç sezon önce Bursa’da oynanan Bursa- Trabzon maçında döner bıçakları ile birbirine saldırmadı mı taraftarlar. Kanlı bıçaklı iki şehir taraftarları karşısında Trabzon- Bursa maçı sonrası Bursa taraftarları Trabzon sokaklarında ligde kalmayı kutlamadı mi?
Şikenin belgesi olur. Hem de bal gibi olur. Türk spor taraftarları artık futbolu bir hakem gibi, bir yorumcu gibi biliyor artık. Kimse kimseyi kandırmaya kalkmasın. Aynısını Rizespor yapsaydı, Trabzon’un fanatik taraftarları Rize plakalı araçlara saldırmaz mıydı?
Bu arada benim araç bazı nedenlerden dolayı 61 plaka kaldı. Zorunlu olarak öyle olması gerekti. Tabi bunun zararını ben gördüm. Plaka yüzünden Santofumu kırdılar ve 2 bin TL masraf etmek zorunda kaldım.
Neyse biz inandık. Yönetime, futbolcuya ve kendimize… İnat insanlarız, gururluyuz başarıyı istediğimizde başarırız.
Evet .. Bunu yaptık. Sezon boyu 5 mağlubiyet, 9 beraberlik ve 20 galibiyet alarak 69 puan ile ligi birinci bitirdik.
Şimdi artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
Komşu mu?
Lazım değil. Komşu komşunun külüne muhtaç derler.
Hayır… ateş yakıp kül yapalım, bize kendi küllerimiz yeter!
Biz kendi küllerimizle doğacağız. Kendi külümüze kendi ürünümüzü dikeceğiz. Komşudan kibrit mi alacağız?
Hayır.. Taşı taşa sürt ateş yak.
Tuz mu lazım?
Hayır, tuzsuz ye!
Kendi ayaklarının üzerinde durmasını bil artık Rize ve Rizespor olarak kendi ayaklarımız üzerinde durmasını bilmeliyiz. Güvencemiz gururumuz, inadımız başarımız olsun…