Doğruları yazmak bazen bazı insanları kırabilir.
Doğru bir tane ise ve bundan alınacak birileri varsa, hiç umurumda değil!
Bazı duyumlar aldım, birilerinin hoşuna gitmeyen haberler çıkmış.
Yalan ise yalan desinler!
Kimsenin haberleri yalanlayacak cesareti yok. Rize’den olumlu tepkiler aldım. Sokak diline kulak verdim ve her sokak insanı “ Bravo “ diyerek, olumlu eleştiri yapmaya başladılar ve bizim haklılığımızı dile getirdiler.
Ben halkın diliyim…
Halkın kulağı ve halkın sesiyim. Geçtiğimiz akşam bir siyasetçi, bazı kişilerden talimat aldığımı ima etti.
O zaman o kişi ve yandaşları Mustafa Bayrak’ı hiç tanımadılar!
Kimseden talimat veya beyan almadığımı iyi bilmiyorlar.
Ben kendi düşüncelerimi yansıttım. Rize’deki ortamı, Rize’de yapılması gerekenler ancak sekte vuranları yazdım. Yazmaya da devam edeceğim.
Rize Rizelilerindir.
Rize’ye kimsenin ihanet etmeye hakkı yok.
Geçmişi iyi bilenler var. ANAP dönemi veya diğer koalisyonlar dönemini iyi hatırlayanlar var. Herkes kendi işini takip etmiş ve Rize istediğini alamamıştı.
Bir arkadaşım anlattı.
Demirel döneminde; Süleyman Demirel her ilin heyetini kabul edermiş ve 20’şer dakika ayırırmış. Rize heyeti ise bir saat içeride kalırmış ancak, Demirel bundan rahatsız olmazmış. Bir gün özel kalem müdürü sordu.
‘Her il 20 dakika da neden Rize bir saat’ diye.
Demirel cevap vermiş.
‘20 dakika duranlar kendi illeri için; yol, köprü, okul, hastane ve diğer hizmetleri istiyorlar. Rize ekibi ise; şu müdürü al, şu memuru al, şunu oradan sür, bunu ata gibi isteklerde bulunuyorlar. Onların isteği bana daha cazip geliyor da ondan bir saat tutuyorum’ demiş.
Rize böyle bir yer.
Aman bir hemşerimiz bir yerlere gelmesin, aman Rizeli büyük sorumluluk almasın; onun kuyusunu hemen kazmaya başlarız.
Biz kendi evladımıza sahip çıkmasını bilmiyoruz.
Dışarıdan gelenlere hemen sahip çıkıyoruz.
Yıllarca bunu yaptık. Kimseyi kötülemek için demiyorum. Muhammet Avcı Rize milletvekili ve Rize’de oturuyor. Peki, diğerleri Rize’de mi oturuyor?
Belediye başkanı üzerine almasın ancak başkan da Rize dışında ikamet etmekteydi. Bakırcı da, Memiş Ali Usta da, ANAP döneminde Mustafa Parlak da, Mustafa Nazikoğlu da, Bekaroğlu da, Şevki Yılmaz da…
Bu sadece bu döneme ait değil; her dönem bunu yaşamadık mı?
Rizeli Rize de oturan, Rize’nin suyunu içen, Rize de ikamet eden insanlara itibar göstermeli.
Siyasette ise kimse bir bir kuyusunu kazmamalı. Fikirlerden, çevreden yararlanmasını iyi bilmeliyiz. İyi veya kötü insanların fikirleri bizim için değerli olması gerek. Bugün biz varız, yarın başkaları, hizmet sıra ile yapılır.
O halde yarını düşünmek zorundayız ve yarının gençlerine eserler bırakmak zorundayız.
İki doğru olmayacağına göre biri mutlaka yanlıştır ve yanlıştan yana tavır koymak doğru olmadığını söylüyorum.
Bu birilerinin zoruna gidiyor ise; hiç de umurumda değil.