Bakıyorum da herkes yazar olmuş…
Bende olayım bakalım, ne oluyormuş, ne değişiyormuş.
Gazetenin sahibi olduğum halde üstelik eşimin sen de yaz ısrarlarına rağmen bu zamana dek hiç düşünmedim yazmayı.
Şahsım olarak iyi bir okuyucu ve gözlemci diyebilirim ama gazeteci ve yazar değilim. Bu günlerde bakıyorum herkes ciddi anlamda gazeteci ve yazar.
Ya da sanılan öyle!
Eline klavyeyi alan yazıyor, bu kadar basit miymiş bu işler?
Eşimin gazeteci olduğundan dolayıdır ki 15 yıldır Rize’deki gazetecilerin hepsini tanırım. Bu işin ne kadar aktif olarak içinde çok yer almasam da fiilen her olaydan her yapılandan haberdarım.
Ve sanırım bir tek ben, bunca yıldır; izlememe, yorumlamama ve uzun uzun düşünmeme rağmen yazar kisvesi altında olamadım, olmadım.
Sokakta köşe başında durup çevirsen beşte ikisi yazar ya da gazeteci. Ne eğitimi var ne de entelektüel birikimi…
E hâl böyle olunca da abuk sabuk konular haber; gereksiz metinler manşet...
Peki, madem merak ediyorum; bunca iletişim fakülteleri, binlerce gazetecilik bölümü mezunları niye var? 4 yıl boyunca gazeteci olacağım diye maddi manevi her anlamda yıllarını veriyorlar mesleğe.
O vakit kapatılsın fakülteler!
Fotoğraf makinesini eline alan iki de poz yakalayıp üç beş satırla doldursun her yanı.
Yazsın, köşe köşe eften püften konuları…
Şimdi mırıldanmalar olacak sen niye yazıyorsun?
Benim amacım yazar olmak köşeleri doldurmak değil. Gündemi fuzuli meşgul etmek hiç değil…
Dedim ya 15 yıldır bu işin işleyişi gözlemliyorum. Eşim kime selam verse eline kalemi alan koşuyor. Başlıyor yazmaya, haliyle gazeteci olmaya…
Yok öyle yağma, yıllarca bu işe gönül veren dirseklerini sıralarda çürüten insanların emeğine konmak yok!
Fırsat değerlendirip merdivenleri üçer beşer atlayıp bir yerlere gelmeye çalışmak boş.
Herkes kendi işine baksın. Kimse kimsenin emeğine iki satır yazarak ya da yazdığını sanarak göz koymaya çalışmasın.
Ev hanımıysan evine, mühendissen projelerine, gazeteci isen gazeteciliğe…
Deveye hendek atlatmaya çalışmaya gerek yok.
Şimdiii
Ben devam edecek miyim köşe yazmaya öyle bir niyetim yok.
Kimsenin önüne geçmek, kendimi tanıtmak gibi bir derdim de yok olmadı da.
Hiç kimse 40’dan sonra yazarlığa soyunup sırf yazmak adına gündemi meşgul etmesin.
Eşimi öne sürüp ben de yazar olmayı, elimde kamera ile dolanmayı herkesten iyi bilirdim.
Lakin herkes en iyi yaptığı işe yönelmeli
Tekrar ediyorum
Herkes işine baksın…