Kedi var, kedicik var, birde MARKO dediğimiz kediler var, bazı kediler Mart ayı nedeniyle sokakta bağırmaya başlarlar.
53 Gazeteciler Derneği olarak verimli ve bazı eksiklerimiz olsa bile düzenlediğimiz ödül törenimiz vardı. Genç, yaşlı, mesleğini hakkı ile yürüten, ilimizi gerek yurt içine, gerekse yurt dışında tanıtan, katılımın yoğun olduğu bir plaket töreni düzenledik, emeği geçen Başta Togay Muradoğlu, Hasan Fehmi Demir, Meryem Şişman, Orhan Yazıcılar ve tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Gecemize katılarak bizleri onurlandıran bürokrat, siyasetçi, iş adamı, Belediye Başkanları, bölge müdürleri, Konfederasyonumuzun yönetimi, Karadeniz Gazeteciler Federasyon başkanımız, tüm katılımcılara ve meslektaşlarıma teşekkür ederim.
Başta dedim MART ayında kediler bağırmaya başlarlar, sesleri gelmeye başladı, olumlu karşılıyorum. Mart ayı onların ayı, Marko kedi gibi sesleri gelmeye başladı.
Hiç umurumda değil, eleştiri olacak, her şeyi 4x 4 lük yapmayı zaten beklemiyordum, ufak tefek aksaklıklar olabilir. Bazı Markoların memnun olmasını zaten beklemiyordum. Onlar işine baksınlar, onlara kapımız zaten kapalı.
Bu camiada herkesin karakteri, kişiliği belli, kimsenin karakterini altın terazisi ile tartacak değilim, bazı insanların kişiliğini Çay fabrikalarında ki kantar bile tartmaz.
Mesleğini kişiliği, adaleti, dürüstlüğü ile yapan, her alanda sahada olan, dağ taş demeden, zorluk bilmeden, insanlara insan oldukları için değer veren, saygılı, genç ve mesleğini seven meslektaşlarımın her zaman hakkını korudum ve korumaya devam edeceğim. Dernek Başkanı olarak Çakallarla dans etmesini de bilirim.
İçi temiz, mesleğini seven, mesleğini asla rant için kullanmayan bir topluluğa, bir camiaya sahip olduğum için mutlu ve huzurluyum.
Markolar ile uğraşacak ne zamanım, ne de keyfim var, onlar bildikleri gibi takılmaya devam etsinler, herkesin kimliği ve kişiliği bu toplum tarafından bilinmekte.
Kimsenin kimliğine veya kişiliğine karışmıyorum, önemli olan bu toplum içinde insanlara ne verdiğin veya ne gibi hizmetler ettiğin.
Bazı insanlar Çamurdan beslenirler, Tospağa gibi, bazı insanlarda yer altından giderler, sinsi olurlar, başarıyı başkalarının üzerinden kazanmaya çalışırlar.
Kimse kusura bakmasın, böylesine bir camiayı kimsenin söz veya icraatları ile kirletebileceğini düşünüyorum. Herkesin yaptığı kendi kişiliğini ortaya koyar. Bizim kişilik sorunumuz yok, kişilik sorunu olan veya bozukluğu olanların gideceği adres belli.
Biz işimize bakıyoruz, Sallama çay içmiyoruz, sallama yazanlara da itibar etmiyoruz, önce insan diyerek çıktığımız bu yolda, insanlara değer veriyoruz, bizim MARKO larla işimiz yok, onları sokakta görürsek yem veriyoruz. O da bizim insanlığımız ve hayvan sevgimizden kaynaklanıyor.
53 Gazeteciler derneği olarak tüm yönetim ve ekip arkadaşlarım ile birlikte adıl, dürüş. İlkeli, memleketini ve insanlarını seven kişiler olarak yolumuza devam edeceğiz. Bizim sevdamız insanımız ve ülkemiz, asla bölücülük yapmadık. Yapanların adresleri de belli.
Necatı Tuzcu adına düzenlediğimiz gecemizde bizleri yalnız bırakmayan tüm ekip arkadaşlarım ile davetimize icabet eden herkese tekrar teşekkür ediyorum.
Çok eskilere dayanan bir dostluğunun olduğu ve aynı gazetede çalışma şansına sahip olduğum Mustafa AYRAK'ın kişiliğine,Adamlığına,dürüsylüğüne her zaman kefilim,Rahmetli abimiz Necati TUZCU'ya gösterdiği vefa da bunun örneğidir,yolun açık olsun kardeşim,meyve veren ağaç taşlanır...