Rize Belediye Başkanı Reşat Kasap ile Tek Bayrak Gazetesi’nde bir araya geldik. Bizi kırmayarak Başkan Yardımcısı Saffet Kopuz ve Özel Kalem Müdürü Enes Büyük ile gazetemize ziyarette bulundu. Önce içimde kalan çeşitli projelerimi kendisine anlattım.
Neydi bunlar?
Şehrin çay şehri olduğunu, bu sebeple şehir merkezinde çay fidanları dikilmesi gerektiğini, sahilde çay bahçesi yapılarak turistlerin para karşılığı çay toplaması ve kendi çayını makinede işleyerek kuru çayını alıp gitmesi. Şehrin yine bazı bölgelerinde ÇAYKUR’un hediyelik çay satış reyonlarının oluşturulması. Şehrin çıkışı Çiftekavak’ta atmaca heykelinin yanında çay bahçesi ve çay satış reyonunun oluşturulması. Tabii bunlar benim fikirlerim ve aynı zamanda olması gerekenler.
Yine kendisinden bir talebim oldu. Geçmişte Rize’ye hizmet eden; Memiş Ali Usta, Ömer Bayar, Ömer Kavalcı gibi çeşitli isimlerin isimlerinin yaşatılması, bazı sokaklara isimlerinin verilmesi talebinde bulundum. Çok zor olmadığını armut veya elma veya hiç manası olmayan sokak isimleri yerine ilimize hizmeti olanların isimlerinin bu sokaklara verilmesini istedim.
Başkan Kasap oldukça olumlu karşıladı ve doğrusu bu bizim eksiğimiz dedi.
Şehrin genel durumunu değerlendirdik. Elbette Rize’de hizmet etmenin ne kadar zor olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanının memleketinde hizmet yapmak kolay değil. Her dokunduğun karşılığında bir dokunuş geldiği bir ilde, hizmet kolay olmasa gerek.
Rize 35 yıldır bu sıkıntıları yaşamakta. Mesut Yılmaz’ın siyasete atılması ile birlikte Rize’de siyaset, tavan yapmaya başlamış ve bugün siyaset tavandan asla inmemiştir.
Bazen yapacaklarını yapamaz hale gelen yerel yöneticiler olduğunu çok iyi biliyoruz. Başkan Kasap bunlardan biri. Siyasetin ensende olduğu Rize’de hizmet etmek kolay değil bunun yanında hizmeti edecek kişileri de çalıştırmak kolay değil.
Hani derler ya…
“Bir konuşsam , pir konuşurum, içimdeki yarayı sakın deşmeyin” gibi, bunları tahmin etmek zor değil.
Zaman içinde bunların hepsini duyduk. Hele ki rahmetli Memiş Ali Usta döneminde keser ile kendine yontanlar olduğunu gördüm ve rahmetli bana gelerek “ Mustafa ben bir daha aday olmam. Görevim bittiğinde yeniden hacılığımı tazeleyeceğim” demişti.
Öyle de yaptı. Nurlar içinde yatsın. Özü sözü bir belediye başkanıydı. Ondan sonra gelenleri de gördüm, daha öncesini de. Her zaman siyaset enselerine durdu. Bakırcı döneminde ise biraz ensenin altında kalınca siyaset, sesler yükselmeye başlamıştı.
Kasap ile başlayan yolculukta başkan yardımcıları ve bazı müdürler değişince sesler yükselmişti. Ancak Kasap haklıydı ve kendi ekibini kurma çalışması içindeydi.
Kendi ekibini kurunca hizmet akışı başladı.
Kasap ile Rize’yi tepeden tırnağa konuştuk. Aslında düşünceler kötü değil. Hepsi hizmet kapısını geliştirmek içindi. Bazen imkânlar, bazen imkânsızlıklar yol almaya müsaade etmiyor. Kasap da bunları yaşadı. Karşılıklı konuşunca hak vermemek elden değil. Rize zor bir yer ve zorluklarını 35 yıllık meslek hayatımda hep gördüm.