Değer verdiğimiz insan olmalı, çünkü onlarla birlikte yaşamak zorundayız, sevsek de, sevmesek de diğer canlılarla olduğu gibi insanlarla yaşamak zorundayız.
Kimisi aklı ile, kimisi tahsili ve siyasi destek ile, kimisi bedeni ile, kimi de kaytarma ile yaşam mücadelesini sürdürüyor.
Elbette insan beyni herkes için aynı değil, insanların bazılarında daha çok beyin alanı açık olurken kimisi ise tek noktaya bağlı kalarak kendisini ve beynini geliştiremez.
Ama hepsi insan…
Bazen öfkeli, bazen asabı, bazen sakın, bazen uyumlu, bazen uyumsuz, bazen çok kazanmak isteyen, bazen kazancı ile yetinmek isteyen insanlarla karşılaşırız, Bazen hatadan ders çıkartan Özrü ile örnek olan, bazen tepeden bakan insanlarla karşılaşırız.
Hata insanlar için, erdemlik ve büyüklük göstermek yine insanlar için, alçak gönüllülük ve variyete bakmadan insanlara eşit bakmak yine insanlar için. Ama bunun yanında tepeden bakan, insanları Hor gören, kendisini dev aynasında gören insanlara da rastlamak mümkün.
Ama nitekim hepsi İNSAN ve ayrı da olsa Anne ve babadan doğma İnsan..
Bizde her zaman söylenen bir söz var, insanları tanımak için ona sırtını döneceksin, birlikte yemek yiyecek ve belli ortamlarda bulunacaksın.
Sırtını döndüğün insan seni ne kadar koruyor, yemek yediğinde konuşma ve hitap şekli, Arkadaşlık yaptığında seni satmadığına emin olman gibi birçok konuda arkadaş olacağın kişiyi denemek zorundasın.
Maalesef dost dediğimiz, arkadaş dediğimiz birçok kişi, dibi delikli çuval gibi çıktı, arkadaş demediğimiz bazı kişiler ise onlardan daha sağlam çıktı.
Hepsi de İNSAN…
Derler ya “ İnsan beşer Şaşardır” bazı insanlar ne beşer, ne de şaşar, bazı insanlar hep şaşar maalesef, yıllarca dost bildiğimiz insanların bazen arkamızdan kuyu kazdığını duyduğumuzda işte o zaman biz şaşıyoruz. Bazı insanlar variyetlerine güvenerek bir gün variyetsiz kalabileceklerini unutarak Yine şaşar oluyorlar.
Önceki gün her zaman takıldığım bir restoranda 4 kişi sohbet ediyoruz, o ara restoranda bir genç eşi ile geliyor ve masayı selamlıyor. Oturduğumuz kişilerden biri Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Genç, daha önce tartıştığım bir kişi, belediye başkan yardımcısı Garsonu çağırarak “ Ondan hesap almayacaksınız, hesabı bana ait” diyor ve o genci anlatıyor “ Bu bizim temizlik işlerinde Çavuş, benimle sabah erken kalkmaya yarışır, işini çok titizlikle yapar, o bir görev adamıdır, onlara zaman zaman eşlerinizi yemeğe getirin, onlar sizin bekçiniz olmasın” diyorum dedi.
Bazı örnekler anlattı, sokak temizleyen temizlik işçisini süpürürken görüp tatlı yemeğe davet ettiğini anlattı. Temizlik işçisinin kendisini tanımadığını söyledi.
Rize’nin alışmadığı davranışlar bunlar, işçiye hep tepeden bakan insanlar çoğunlukta olunca bunları görmek mümkün olmadı.
İşçiye asla işçi gibi değil takım arkadaşı olarak baktığını anlattı ve ekledi” Onlar insan, bizim gibi, ne kadar çok değer verirsek o kadar işine sadık olurlar” dedi.
Daha önce tartıştığım kişinin içinin bu kadar temiz olduğunu bilmiyordum, demek insanlar konuştukça birbirlerini daha iyi tanırlar. Hayatımıza bir şey daha böylece girmiş oldu.