Dağdan taş alınacak, taşlar değere bindi, insanlar bazı provokatörlerin kendilerini kandırması ile tepki koymaya devam ediyorlar. Bu sahneleri çok gördük, HES lerde, Cerrattepe de, birçok alanda bu eylemleri gördük. Hizmet varsa karşılığı mutlaka olmalı, bir bölgeye, bir ile veya birçok alanda hizmetler olacaksa elbette bunun bir karşılığı olacak.
Bazen insanları anlamakta zorlanıyorum, İktidarın yanında yer aldığımı söyleyenler var, Hizmetin siyasetle ilgisi yok, KİM İLİMDE BİR TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYACAKSA YANINDAYIM….
Bunu milletin bilmesini istiyorum, İkizdere bölgesinde onlarca HES yapıldı, günlerce, aylarca eylemler yapıldı. Sonunda HES ler yapıldı ve milletin ağzı sustu, peki HES lere karşı çıkanlar, derelere su bırakılmayacak diyenler ne kadar su bırakıldığını takip etti mi?
Cerrattepe de eylemler, olaylar o kadar sürdü, bazı rant peşinde koşanlar ağızlarına meme alınca sustu, bugün Cerrattepe çalışıyor.
Önceki gün Orman İş Sendikası Genel Başkanı beni aradı, bir arkadaşımdan telefonumu aldı, Kendisinin Oflu olduğunu söyleyerek yakın bir zamanda Rize basını ile bir araya geleceğini ve İkizdere de halkın yanında olacaklarını söyledi.
Şimdi sormak gerek, Halk hizmet istemiyor mu, halk bölgesine yapılacak olan yatırımı kabul etmiyor mu, Halk dağlarda boşta duran kaya ve taşların hizmet kapısı, istihdam olacağını biliyor mu?
Asıl sorulması gereken sorular bunlar, elbette orman kıyımına ben de karşıyım, her yıl kendi bahçeme onlarca meyve ağacı dikiyorum, çay bahçemde bulunan yabanı ağaçları bile kesmeyen, ağaca hiç kıyamayan, çay bahçesini örtse bile kesmeyen bir kişi olarak ağaç kesimine elbette karşıyım, ancak bir hizmet gelecek ise, bu hizmet ile birlikte benim hemşerilerime istihdam sağlanacak ise birkaç yüz ağacın kesilmesine karşı çıkmam doğru değil, hele taşlar alındıktan sonra bunların yeri yeniden yapılacak ise neden karşı çıkayım.
Hele Rize gibi yerde ağaç dikmesen de kendiliğinden ağaçlar oluşuyor, Sahil dolgusu ile yapılan sahil yolunun deniz kenarlarına ağaç severlerin bakmasını istiyorum, o kızılağaçları sahile kimse dikmedi, doğamızın bir örneği bu.
İnsanlar çabuk dolmuşa geliyor, hadi düşünelim ve bu Lojistik üs ün başka bir şehre kaydığını düşünelim, ne kaybedeceğimizi biliyor muyuz, başka şehre gidecek olan Lojistik üs ile birlikte ne kadar istihdamın o şehre kaydığını düşünmemiz gerek, o zaman bu köylülerin yanında olanlar, bu köylülere istihdam sağlayacaklar mi veya başka türlü söyleyelim, Lojistik üs ün olmaması ile Ovit dağından kaç TİR veya araç gelecektir.
Artık insanlarımız uyanmalı, Lojistik üs demek istihdam demek, Turizm demek, bölgenin canlanması demek, ticaretin ve yeni iş yerlerinin açılması demek.
Birilerinin dolmuşuna gelerek bölgemize yapılacak olan yatırımlara karşı çıkma nedenimizi iyi bilmemiz gerekiyor.
Ne kazanacağız, ne kaybedeceğiz, bunları düşünerek hareket etmeliyiz, Cevizlik ve Gürdere dağından alınacak olan taşların kime ne zararı var, orman desek, o halde o bölgede kurulu mıcır tesisi niçin kurulu veya dağlar delinerek yapılan yollara neden karşı çıkılmıyor, yer sarsıntısı ise tünellere neden izin verildi.
Artık boş işleri bırakalım, İktidara karşı olduğunuzu açık dille dile getirebilirsiniz, ancak ilimize gelecek hizmetlere yabancılar gelip te müdahil olmasın, Rizeli kendi hakkını kendisi savunur, kimseye gerek duymaz. Lütfen dolmuşa gelmeyelim.