“ Baba Adam oldum” hikâyesini hepimiz biliyoruz.
Adam olmak kravat takmak, koltuk sahibi olmak, çok parası olmak ile olmuyor. Adam olmak özel şoför ile gezmek ile hiç olmuyor. Adam olmak variyet sahibi olmak ile yine olmuyor. Adam olmak mal varlığını iki ye, 5 e, 10 a katlamak ile yine olmuyor.
Çevrende kaç kışı var, çevrende eski dostlarından kaç kişi bulunuyor. Çevrende ki insanlara, seni dost bilen insanların kaç tanesine elini uzattın. Hangi gariban insana destek oldun, kimin yarasına merhem oldun.
Bu konuda çok hikayeler var, hepimizin bildiği bir hikaye baba oğluna “ Sen adam olamazsın” demiş, aradan yıllar geçmiş ve oğlu bir yerde Kaymakam olmuş, Babasını aramış ve ayağına çağırmış, baba da gitmiş,,, Babasına “Baba sen bana adam olamazsın demiştin, bak işte Kaymakam oldum” demiş.
Baba ise “ Sen yine adam olamadın, babanı ayağına çağırdın” diyerek adam olmanın kolay olmadığını göstermiş.
Bu sadece bir örnek.
Rize ”de bunun örneklerini görmek mümkün, burada oturanlar iş adamlarının hepsini tanırlar, teraziye koyalım dersek, kaç tanesi çevresine ışık tutan iş adamı?
Böyle bir soru karşısında kaç tanesi söylenebilir?
Yıllardır Ticaret olarak Rize’yi sömüren, her gün marketleri dolup taşan veya iş yerleri dolup taşan birçok iş adamı sayabilirim,, Tabii bunlara ben sadece Tüccar diyorum,,, ADAMI kelimesini kullanmak istemem.
Sadece Tüccar, diyeceğim..
100 Veya 1000 kişi çalıştırabilirsin, çarklarını döndürmek için buna mecbursun çünkü, her işçi sana katkı sağlamak zorunda,, hele bir kaytaran veya işini iyi yapmayan olduğunda anında kıçına tekmeyi vurursun.
Hiç kimse ben istihdam sağlıyorum, ben devlete vergi veriyorum,, diyerek kendini savunmaya kalkmasın. Her çalıştırdığı işçi ona para kazandırmakta. Asgari ücret ile çalışan insanlara yılda kaç kez ikramiye vermekte?
Veya yılda kaç kez onlara kumanya vermekte?
İyi devlete de vergi verme,, zorunlu olmaz ise onu da verecek değil, tabii işin Çakallık yönleri de var,, mutlaka bir yerlerden vergi açığını kapatmakta.
Rize senin olsa ne yazar,, 100 bin kişi çalıştırsan ne yazar, özel pahalı arabaların olabilir, çevrende ki fakir veya yardıma muhtaç kaç insana destek verdin. İşte benim sorgulayacağım bu.
Çok adam gördüm, pantolonlu, Çok adam gördüm kravat takmış, Çok adam gördüm parası var, Çok adam gördüm itibar görmüş,,
Çok adam gördüm sadece elbise üzerinde, içinde ise çevresine PARA işaretini koyarak bakan, çevresine kişileri küçük görerek bakan, çevresine yardımı olmayan,, düşene bir tekme de kendisi vuran. İşte bunlara ben ADAM demiyorum. Bunlara sadece kan emiciler diyorum.
Üzerine alacaklar mutlaka var,, ben de bunu istiyorum zaten, üzerine alan o dediğim Kan emicilerden olan kişilerdir. Önce vicdanlarını bir yoklasınlar, çevresinde kendilerine dost diye bakan insanlara karşı bir uyansınlar. Ama nerede uyanmak, onların tek derdi PARA asla adamlık olmadı.
Rize “de bu konuda bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar ADAM biliyorum. Gerisi hikaye..