Ramazan bolluğu ve bereketi ile gelir. Ülkemizde hele ki Karadeniz Bölgesi’nde huzur ve sükûnet var.

Allah huzursuz edenlere bu mübarek Ramazan’da huzursuzluk versin dileğim.

Huzur ve mutluluğumuz bozulmasın diyorum.

Filistin’de yaşananlar ortada, bizler sadece sokağa çıkarak “ Kahrolsun İsrail, Kahrolsun ABD, Filistin yanındayız, Kalbimiz sizinle” diyerek İsrail’e karşı tepkimizi ortaya koymaktan başka bir şey elimizden gelmiyor. Dua ve beddua sadece bu kadar, elimizden gelen bu.

Filistin gibi, zulüm altında olan birçok ülke var….

Irak, Suriye, Afrika ülkeleri ve birçok yerde bu zulüm devam ediyor.

Bende aynı dileklerde bulunacağım.  Allah zulüm edenleri zulümden kurtarmasın.  Zulüm edilenlere de huzur versin.

Diyeceğimiz bu.  Tepki belki uzaklardan gözükür. Hükümet ve bazı ülkeler adım atarak bu zulme  dur der diye sesimizi yükseltmeye çalışıyoruz.

 Bunu defalarca yaptık. Yıllarca protesto ettik. Yürüdük. Sesimizi Cumhurbaşkanı bile ‘ one minute’ diyerek Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanına karşı tepki göstererek dile getirdi. Marmara gemisi silahlı saldırıya uğradı. Hepsi Konya kadar olmayan ancak cesaretini ABD’den, gücünü ürettiği silahlardan alan, dünyaya silah kadar önemli ürünler satan İsrail ne yazık ki zulme devam ediyor. 

İnsanlar kurşun yağmuruna tutuluyor. Müslümanların başkenti ve İslamiyet’in önemli yeri olan Kudüs elden gidiyor ve ABD orayı İsrail’in başkenti olarak tanıyor.

Neler oluyor? ABD kaşınıyor. Ama kaşıyacak kişi yok. Kağnı mı olmak gerek? Dünya 3 üncü dünya savaşına doğru gidiyor. Bir deli çıkıp dünyayı yakabilir.

Peki, akıllı insan yok mu?

Çok akıl bazen işe yaramıyor. Bazen deli olmak gerek.  Bazen de zır deli. Günümüzde deliyi de gördük, zır deliyi de, ancak görmediğimiz üstün akıllı. Türkiye kendini korumak için Afrin’e kadar girdi. Yıllardır ABD, Almanya, Fransa, Rusya ve çeşitli ülkeler PKK’ya destek vererek ülkemizi bölmek ve böldürmek istediler. Baktılar olmuyor. İçimizden kendi evlatlarımızın beynini yıkayarak FETO’cu yaptılar. Kendi insanımızı, kendi kardeşini dâhi;  bu beyinleri yıkananlar, beyinsizler kurşunladı.

Dünya kısacası kaynıyor. Kaynatanlar var. İnsanlar beyinleri bir yerlere kilitlemiş ve kendilerinde değiller.

Peki, yıkayanlar kimler?

Bunu hepimiz biliyoruz. Ülkemizi bozmak, parçalamak isteyen dış güçler, hadi yaptırmayalım!

Nasıl olacak?

Her aile kendi çocuğuna sahip çıkarak. Oğlunu, kızını, yakınını; ülke sevgisi, Allah sevgisi, aile ve peygamber sevgisi ile büyütecek.

Tarihi kültürü anlatacak, bu ülkenin zor şartlarda nasıl ülke olduğunu anlatacak.

Peki, kaçımız anlattık veya anlatıyoruz. Çocuklarımızın elinde internetli telefonlar, evimizde bilgisayarlar. Çocuklarımız bilgisayar ve televizyon karşısında. Hadi bakalım çocuğuna tarihini, peygamber sevgisin ve saygıyı öğret.

Bu böyle olmaz beyler…

Aile ve okul önemli. Nasıl organik tarıma dönmeye çalışıyorsak gelecek nesillerimizi de organik yapmalıyız. Bu işin yolu belli, çocuklarımıza daha çok zaman ayırmak…

Allah bizi Kurandan, sevgiden ve saygıdan ayırmasın.