Rizespor idmanı sonrasında Rize Haline uğradım, Malum son zamanlarda sebze ve meyve fiyatlarında meydana gelen artışları konuştuk. Elbette gazeteci olarak her kesimi dinlemek bizim işimiz, tek yönlü haber yerine, insanların görüşlerine de yer vermek zorundayız.
Neden? Sorusu cevap bulmalı.
Hal esnafını ve kooperatif başkanı Ahmet Özyürek ile toptancılardan Şaban Yıldız ve Selahattin Coruh u dinledik. Her konuyu bizim bilmemiz mümkün olmadığı için HAL sorununu onlardan dinlemek zorundaydık.
Elbette onlar da ticaret yapıyorlar ve yanlarında çalıştırdıkları insanlara maaş vermek zorunda, bir sürü çıktısı olan ürünlerin ellerinde fazla duramayacağını söylüyorlar. Kısa sürede tüketilmesi gereken Sebze ve Meyvelerin satılmaması halinde kendilerinin de zarar edebileceğinin bilincindeler. Hatta bir kelimeleri hoşuma gitti.
“ Satılık ürünleri biz satamazsak onlar bizi satarlar”
Ne demek bu?
Açık ve net, Sebze ve meyveler en fazla birkaç gün dayanabilir, bunun dışında çürümeye başlarlar, birkaç günde satılmadıkları takdirde çürümeye başlayan sebze ve meyveler ellerinde kalır ve çürürler. Hiçbir komisyoncu ürünün elinde çürümesini istemez, hemen paraya çevirmek ister.
Vatandaş haklı,, Devlet haklı, Komisyoncu ve Hal esnafı da haklı, Peki haksız olan kim?
Elbette bu kadar haklının olduğu yerde tek haksız doğal şartlar ve doğanın getirdiği afet ve seller, tabii bunun yan kollarına bakarsak ülkemizden yurt dışına binlerce ton sebze ve meyve gitmekte, talep yüksek olunca iç piyasada fiyatlar da normal olarak yükselmekte.
Hele Kış mevsiminde tüm ürünlerin seralarda yetiştirildiğini düşünecek olursak ve seraların yağmur ve fırtınada yıkıldığını bilirsek fiyatların çok yüksek olması biraz normal gelebilir.
Peki devlet nasıl ucuza satıyor? Bu soru akla gelmekte.
Tabii ki komisyoncu veya üreticiyi desteklemekte, birinci elden alınan ürünler ve üreticiye verilen ek ücretlerle bunu başarmak kolay. Mersin ve Antalya Hal ine giren ürünlerin taban ve tavan fiyatları belli, Buralarda üretici veya kooperatif ayağı, Komisyoncu, nakliyeci işin içine girdiğinden Hal fiyatları belli olur, tarladan alınan ürün de ise bu katmalar olmayacağından birinci elden halka arz daha ucuza getirilebilir.
Devletin asıl işi denetim olmalı, bugüne kadar uyku modunda olan denetim masaları fiyatlar yükselince uyku modundan çıktılar. Ticaret müdürlükleri, Zabıtalar ve ilgili kurumlar Cumhurbaşkanının talimatları ile harekete geçtiler. Onlara sormak gerek” Bugüne kadar neredeydiniz” ?
Sorduk bile, ama cevap, belli,, gelen talimat.
Bugüne kadar tüketici halk sürekli kazık yedi, bu kazığın karşılığına baktığımızda kazığı yedirenlerin başında Zabıta ve Ticaret Müdürlükleri gelmekte. Yenen kazık yenmiş artık, yapacak bir şey yok, bundan sonra ki kazıklar yenmesin prensibi ve Cumhurbaşkanının bizzat konuya eğilmesi ile işler yoluna girmeye başladı.
Hal esnafı ise “ Keşke ucuz alsak, ucuz versek” demekten kendilerini alamıyorlar.
Tabii herkesin beklediği tek şey var “ Hal yasası” bu da bizim Çay kanunu gibi beklemede, yasaların bir an önce belirlenmesinde fayda var.