Bugün manşetimizde Çaykur un zararı var, hesabını yapmak kolay, Çaykur Hepimizin değeri, yıllarca babalarımız, gençlerimiz ve büyüklerimiz bu kurumda çalışarak bizlerin eğitimine sağladı, evlerimize ekmek girdi, bazılarımız emekli olarak Şehirde veya başka şehirlerde ev aldı, iş yeri açtı, araç aldı ve çeşitli yatırımlar yaptı.

    Kurum ise bu yıl 640 Milyon zarar etti, tabii bunun biraz da sorumluluğunu almak gerek, yıllardır satıldı, satılacak konuşuluyor, bazı siyasiler veya sendikalar çıkarak “ Çaykur u sattırmayız, o bizim güvencemiz “ demekteler.

    Biz kendimizi düşünüyoruz, bizlerden kesilen vergiler kurumun zararını karşılamak için yıllarca Kuruma ödenmekte, peki kimin parası kime gidiyor. Bunu hiç düşünmeden biz cebimize girecek olan parayı düşünüyoruz. Birkaç ay daha fazla çalışmak, elbette herkes çalışmak ister., evine ekmek getirmek, gelir kapısını yükseltmek ister, ama Ekim ayı başından Mayıs ayına kadar Çaykur da yan gelip yatarak maaş almak bize ne katkı sağlar, sadece çalışmadan maaş almak, yanı haram yemek bize sağlar.

   Bunun yanında her yıl hepimiz çaylarımızı Gürcülere toplatmıyor muyuz, toplattığımız ürün ne kadar sağlıklı veya kaliteli?

   Önce iğneyi kendimize sokmamız gerekmez mi, Devlet zararı ödesin, peki nereden ödeyecek, kimin parasını kime verecek? Bunu hiç sorguladık mı?

   Önceki yıl da yazdım, Çaykur Gürcülerin hasat ettiği ürünlere para verirken bizlerde çöp olarak toplanan çayların parasını cebimize koymuyor muyuz, bu paralar ile çocuklarımıza ekmek, evimize kumanya, kendimize elbise veya ihtiyaçlarımızı karşılamıyor muyuz?

   Yanı haram yemiyor muyuz?

Hemen karşı atak başlar, Ne haramı, haram yemeyen mi var gibi karşı ataklar gelir.

    Haram yemek isteyen, başka türlü yesin, bu paralarda 81 milyonun hakkı yok mu?

Biz kendi kafamıza sıkıyoruz, bölgenin lokomotifi olan Çaykur u batırma aşamasına geldik, şöyle yuvarlak bir hesap yapacak olursak her yıl çay üreticisinin cebine çöpten 90 Milyon TL fazla para girmekte, ayrıca sezon sonunda fazlalık olarak fabrikalarda yan gelip yatarak aldığımız maaşlar bize helal mi?

   Bu paralar bize ne getirir, kime kar getiriyor, kendi bahçemizi toplasak, kendi ürünümüzü hasat etsek ve şu fazlalık çalışma yerine, fabrikalara çöp verme yerine, Gürcülere yevmiye veya topladığı ürüne göre para verme yerine kendimiz işimizi yapsak , acaba hangisi bizim için daha karlı olur, bunun hesabını üretici ve Rizeliler olarak yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

    Bugün 640 milyon TL zarar eden bir devlet kurumunun satılması da bence kaçınılmaz bir hal alır ve hiç kimsenin de buna karşı çıkması bence doğru olmaz. Önce kendimizi düzeltmemiz gerektiğini düşünüyorum.