Çaykur Genel Müdür vekili Yusuf Zıya Alım daire başkanı Metin Bıçakçı ile birlikte gazetemizi ziyaret etti. Tabii konuşulması gereken şey çay,, bizde çayı konuşmaya başladık. Çayımızı yudumlarken Trabzon- Hayrat tan eşimin yakınları misafir olarak gelmişti ve eşimin teyzesi yanımıza gelerek” Genel müdür hanginiz” diye sordu.
Elbette bir sorun var diye düşündüm, gelişi hiç te hayra alem et gibi gözükmediğinden acaba ne gibi bir pot kıracak diye düşündüm, dobra konuşan, insanların yüzüne karşı hatalarını söyleyen bir tip olduğu için acaba diye düşünmeye başladım.
Başladı teyzemiz, “ Niye çay almıyorsunuz, 1 ton çay veriyorum, her gün 50 kilo çay veriyorum, aldığım çay parası nakliyeye yetmiyor, her gün araba tutmak zorunda kalıyorum, buna bir kolaylık istiyorum. Artık çaykur a çay vermeyeceğim” derken Teyze ile gelen diğer yaşlı kadın ise “ Ben artık yabancı işçilere çay toplatmıyorum, her gün topluyorum ve günlük kontenjanımı veriyorum, tek şikâyetim kotamı dolduramadım, 700 kilo kotamdan 345 kilo çay verdim, çayımızı gelen arabaya hemen atıyoruz” dedi.
Genel Müdür vekili itina ile dinleyerek cevaplarını verdi, bu kare görülmeye değerdi, kadında olsa derdini anlatacağı birileri vardı karşısında ve o fırsatı bularak derdini anlatabilmiş ve Genel Müdür vekili Yusuf Zıya Alım ise dertlerini dinleyerek Hayrat Çay fabrikası müdürünü arayarak alımları sordu. Aslında bu tip görüşmeler sürekli olmalı, makamlarda oturarak insanların sorunları çözülmez, insanlar dinlendikçe sorunlar azalır. Yusuf Ziya Alım bunu yaptı. İnsanları dinleyerek kendisinin de bir üretici olduğunu kendisinin de çayı olduğunu ve bir ton çay verdiğini belirtti.
Sohbet sürdü ve Eşimin akrabaları bu sohbetten memnun ayrıldılar, bizlerde alımları sorduk, ne durumda dedik, Didi ve Çay reklamının birlikte olmasının etkili olduğunu söyledik.
Çaykur birinci sürgünde 287 bin ikinci sürgünde ise şu ana kadar 254 bin ton yaş çay yaprağı aldı. Toplamda 541 bin ton yaş çay yaprağı almış oldu. Daha bunun 3 üncü sürgünü var ve hatırladığım kadarıyla 660 bin tonlara kadar ulaştığımız olmuştu. Henüz ikinci sürgün tam bitmedi ve bu rakamın 700 bin tonlara dayanacağını düşünüyorum. Şu ana kadar alınan yaş çaydan 108 bin tonun üzerine kuru çay üretildi. Tabii gelecek olan çaylar ile birlikte bu rakamın 150 bin ton un üstünde olacağını düşünecek olursak geriye tek soru kalıyor ve Kuru çay PAZARI,, aldığımızı satmamız gerek, işte onun için Pazar payı artırılmalı. Depoda duran çayların kimseye faydası olmadığı gibi, yurt dışına açılmamız gerek.
Didi de ise şu ana kadar 60 milyon litre satış gerçekleşti, bu yıl rakam oldukça düştü ve başlayan reklamlar ile birlikte hem kuru çayın hem de didi satışlarının artacağını düşünüyorum. Çaykur tüm bölgenin tek direği, bu direği yıkmamak gerek, bu direğe yandan, sağdan soldan üreticiler olarak destek vermemiz gerek, bu toplayacağımız ürün ile, kaliteli çayımız ile olur.