Geçtiğimiz hafta bir günlüğüne Batum kentine gittim, Mart ayında dayısı tarafından tuzağa düşürülen bir genç , Kalp ilacı diye kendine verilen ilacı Batum da bir hastaya getirmesi istendi. Batum a giden genç buluşma yerinde beklemeye başladı, uzun süre beklemesinin ardından dikkat çekmiş olacak ki Polis ne beklediğini sorduktan sonra çocuk elinde ki ilacı göstererek Hastaya getirdiğini söylemiş. Polis şüphelenince ilaçtan karakola gitmişler ve ilaç uyuşturucu tedavisinde kullanılan ilaçmış. Tabi sonrası malum Gürcü kanunları ve önce 20 yıl hapis ardından 20 bin lari para cezası ve ceza 5 yıla kadar inmiş, tabii burada dikkat çeken çocuğun hiçbir ifadesinin dosya da olmaması. Aile bunun üzerine benden yardım istedi ve Konsolosluğa kabul edilmediklerini söyledi. Ben de randevu alarak Batum a gittim ve 3 gün önce göreve başlayan bayan konsolos ile tanıştık.
Aile ve Ailenin Gürcü avukatı olayı özetlediler,, Konsolos hanım dikkatle bizi dinledi ve kendisi de hukukçu olduğu için tek çıkar yolun çocuğun dosyada ifadesinin olmamasını söyledi.
3 gün önce göreve başladığını ve yeni izlenimlerinin olduğunu söyleyen Konsolos Hanım oldukça ilgili davrandı. Hatta kısa sürede birçok şeye hakim olduğunu belirtti.
İlginç bir hikâye ye parmak bastı; Daha önce bir suçtan aranan kişinin Batum a kaçtığını ve yıllarca Batum da yaşarken Gürcü kimliği alarak Gürcü vatandaşı olduğunu ardından yıllar sonra Türkiye ye gelmek istediğini ve geçemeyerek kendilerine geldiğini ve yeniden Türk olmak istediğini söyledi. Tabii durumun zor olduğunu ve yeniden geçişin zor olduğunu belirtti.
İşin ilginç yanı;
Türkiye de suç işleyenler Batum’a kaçıyor, bunu bizde biliyoruz, ancak ilginç yanı, orada kendi milletini tuzağa düşürmeleri, biraz paralı, biraz havalı kişiler Batum’a gittiğinde hele bu tür insanların yanına oturduğunda işte o zaman yandılar.
Her türlü tuzak kurmaya hazır olan kendi milletimiz, yine kendi milletimizi tuzağa düşürerek, âlemin içine katarak onların sırtından geçiniyorlar.
Konsolos Hanım konulara vakıfım dedi, bazı örnekler vererek , “ Bu benim işim” kimin ne yaptığını, ne yapmak istediğini kısa sürede anlamamak zor değil imajı verdi.
Yıllarca Batum da konsolosluk yapanlar dan bir tek Eski Cumhurbaşkanımızın okul arkadaşı ve hemşerisi bugün Almanya da olan soy ismi Karslıoğlu olanı bilirim. Elini masaya vurmasını bilen, gerektiğinde sövmesini bilen biri. Türklerin haklarını asla kimseye yedirmediğine çok kez şahit oldum. Sonra gelen konsoloslara baktığımızda ise LALE DEVRİ yaşadılar, alemden aleme, Türkler hiçbir zaman umurlarında olmadı, kimsenin yarasına merhem olmadılar, hatta yaraya tuz biber bastılar.
Halen Gürcistan da bizde suç olmayan birçok konudan ceza evlerine yatanlar var, ne dertleri dinlendi, ne sorunları ile ilgilenildi.
Zaman zaman yine bizlere Batum da kurulan dümenlerden sinyaller geliyor, altına baktığımızda ise yine bizim milletimiz. O halde suçluların toplandığı bir yer olan Batum dan uzak durmak gerek, hele dosyaları kabarık kendi milletimizden çok daha uzakta durmak gerek.
Yeni yıla az kaldı, yıl başında Batum kumarhaneleri yine Türklerle dolup taşacak, buna keyif ve zevk diyenler, mutlaka dikkatli olmalı, sonra keyif işkenceye dönebilir.