Elbette geleceğimiz, varislerimiz isimlerimizi yaşatacak kişiler çocuklarımız. Tüm çaba ve çalışmalarımız çocuklarımız için değil mi?
Çocuğumuzun bir yeri ağırsa, telaşlanır, hemen onun tedavisi için koştururuz. En iyi doktoru aramaya başlarız. Hatta siyasileri ve tanıdıkları devreye sokarak çocuğumuza daha çok ilgi gösterilmesini sağlarız.
Bunlar tamam, peki çocuklarımız ile hastalık dışında ne kadar ilgileniyoruz?
İlle de çocuklarımız hasta mı olması gerek. Onların geleceğini yönlendirmek bizim görevimiz değil mi?
Haberlerde duyuyoruz. Bir çocuğun kaybolması, kaçırılması kaçırılan çocuğun ailesi kadar bizi üzmüyor mu?
Hepimiz birden nefret ve kin duymuyor muyuz?
Peki, buraya kadar tamam. Kendi çocuklarımız için ne yapıyoruz?
Tabii hiçbir şey, onlara sadece bazen bağırıp çağırıyoruz. Bazen de tüm isteklerini yerine getiriyoruz, buna hepimiz doğru diyoruz.
Ne kadar doğru peki?
Bağırmak mı, yoksa tüm isteklerini yerine mi getirmek doğru? Tabii hep birden ikisi de yanlış diyoruz. O halde neden yapıyoruz?
Doğru olmayan şeyi önce kendimiz yapıyoruz. Rahatımız kaçmasın diye çocuklarımızı sokağa itiyoruz. Bilgisayar veya tabletlere itiyoruz, oyalansınlar da bizi rahat bıraksınlar diye.
Bunlar doğru mu?
Kimse doğru olduğunu söyleyemez. Ben dahi aynı hataları yapıyorum, gelecek nesli hazırlamak bizim görevimiz ise çocuklarımızı bu kadar ilgisiz bırakmamamız gerek.
Okul sezonunda servis ile veya diğer türlü okula giden çocuklarımız var. Hangimiz bir gün okula giderek çocuğumuzu takip ettik. Allah razı olsun eşim bu işi üstlendi ve sık sık okula giderek çocuklar ile ilgilenmekte.
Hadi benim eşim herhangi bir yerde çalışmıyor ve çocuklarla ilgileniyor. Ya eşi çalışanlar, ya babası çalışanlar veya başka işlerle uğraşanlar. Hangileri çocukları ile ilgileniyor.
Yarın bu çocuklar hapçı, esrarcı, suç makinesi olarak karşımıza çıkabilir. O halde aileler olarak, veliler olarak bazı sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerek.
Çok aile gördüm. Okul çağlarında ilgisizlik ve başıboş bırakma sonucunda çocukları hapçı, tinerci, uyuşturucu bağımlısı oldu. Ama iş işten geçti ve artık çocuğunu buyuramaz hale geldi. Her gün evde kavga ve kargaşa olmakta, bağımlı olan çocuğuna para yetiştirmek zorunda.
Hiçbir çocuk bağımlı olarak doğmaz. Bağımlı olur, aileler, veliler yarın eyvah para etmez diyeceğiz, bunu dememek bizim elimizde.
Ben psikolog değilim, Dr. hiç değilim. Sadece bir gazeteci olarak hayattan aldığım dersler ve ortamda gördüğüm gençlerden esinlenerek yazıyorum.
Umarım hiçbir aile sorun yaşamaz. Çocuklarını topluma ve millete karşı sorumluluk bilincinde yetiştirir.