Rize Kasaba olmaktan son yıllarda kurtulmaya başladı, Rize kasaba görüntüsünden yapılan yatırımlar ile çıkmaya hazırlanıyor. Baktığımızda alt yapı dışında diğer yatırımlar hemen hemen yoluna girmiş durumda.

    Dağ ile Deniz arasında sıkışan bir şehir, hadi Rahmetli Ekrem Orhon zamanında dağı aşamayınca Denize doğru yürümeye başladık, bu yürüyüş, Bülent Koç, Memiş Ali Usta, Hızır Hop, zamanında devam etti. Şevki Yılmaz”ı saymam gerekmez, çünkü adamın hayatı yalan ve işi gücü Atatürk ile uğraşmaktı.

    Bakırcı döneminde ise dolgu yapılan alanlarda çevre düzenlemesi yapılarak alanlar parsellendi, Bakırcı”nin en iyi yaptığı iş Satmak ve onu yaptı.  Deli Halil”in iyi yaptıkları da var,, sahilden Rus pazarını kaldırmak, Deniz caddesini  yeniden yaratmak, Stat olmaması gereken yere stat yapmak Rize”yi küçültmek gibi.

    Kasap ile başlayan yolculuk devam ediyor, ancak Kasap”in bir zaafı var o da çabuk unutmak, çabuk dolmuşa binmek.

     Günümüze bakalım,, Yine aynı gelişmeye başlayan bir Rize,, ancak yine Deniz  ile Dağ arasında sıkışan ancak bunu çevre yolları, Tüneller ile aşmaya çalışan Bir Rize,,,Yeniden yapılacak olan bir dolgu ile Denize doğru yürümek isteyen bir Rize…..

    Hadi yürü mü demek gerek ?..... yoksa DUR mu demek gerek?

İki basit soru,,, Geleceğe bırakmak istediğimiz Rize şehri mi olmalı, Yoksa geleceğe başta dediğim gibi Kasaba”mı bırakalım.

     Tabii bu bazı günü yaşamak isteyen kişilere sorulmaması gereken bir soru, çünkü onlar günü kurtarmak, ticaretlerini artırmak ve günlük deyim ise Ahretten de arazı alma peşindeler, bu soruyu onlara sormuyorum. Çünkü onlar her dönem yürüyen aracın önünde Takoz olmaya devam ettiler.

   Kafaları bastığı kadar şehre katkı yapmak istediler. Ama yıllardır gördüğüm bu zihniyet şehre değil kendi ceplerine katkı yaptılar. Adeta düşene tekme vurdular.

   Onlara tek söyleyeceğim şey GÖLGE ETMEYİN,, Gölgede kalırsınız.

      Duyduğum kadarıyla Salarha tüneli girişi, Çevre Yolu, Çevre yolu ile sahili birleştirecek ana halterler için kafa karıştırmaya kalkanlar var, Belediye başkanına baskı yapanlar, bu Halterleri iptal etmeye çalışanlar, Dere yataklarının üstünün açılmasına karşı çıkanlar, Orta cami çevresinde ki istim lakları yaptırmamak isteyenler var.

    İşte burada durun,, Siz kolay mi sandınız bu yatırımların Rize”ye getirilmesini, Siz kolay mi sandınız bu projelerin yapımı ve parasının aktarılmasını. Siz gelecek neslin hayallerini, haklarını çalamazsınız. Siz kasaba da yaşamak istiyorsanız, Salarha- Çaykent- Madenli- Büyükköy ve Kendirli ye taşının, bahse girerim ki sizin gibi kafasızları oralarda bile kabul etmezler.

   Rize”ye son yıllarda gelen hizmetler Ovit tüneli, Salarha tüneli, Çevre yolu, Lojistik üst, Teleferik ve  birçok proje Rize için hazırlandı. Bu projeler ile Rize Kasaba hüviyetinden çıkıp şehir hüviyetine kavuşmak istiyor. Ama her nedense bu projeleri Başkentte takip eden Siyasilerin önünü kesmek isteyen, Kasaba olsun bizim olsun diyenler var.

     Bu deyimleri kullananlar Milatları dolan, gelecek milatlardan rant sağlamak isteyen beyinleri cebinde olan küçük beyinlilerdir. Onların miladı doldu, onlar artık gerçek yerine sadece gölge olarak kaldılar.

    Rize Bürokrasisi ve siyasetinin ardık bunlara itibar etmemesi gerekiyor.